Bir gündüz kuşağı programında izlemiştim. Diş Hekimi implant yaptırmanın korkulacak bir tedavi olmadığını bu cümleyle anlatıyordu. Peki bu mümkün mü?
En basit anlatımla implant, vücut içine yani canlı dokuya yerleştirilen cansız maddelerdir. İmplant denince ilk aklımıza diş implantı gelse de cochlear (kulak) yada kalça implantları da vardır. Diş implantlarında daha çok titanyum veya alaşımları kullanılır. Dayanıklı bir yapıya sahip olması, ağız içindeki tüm sıvılarla etkileşime girmemesi, doku dostu olması gibi nedenlerle tercih edilmektedir. Son yıllarda bazı özel maddelerle kaplanmış, doku dostu özelliği artırılmış, iyileşme süreci kısalmıştır ve bu nedenle ortopedide de çok kullanılmaktadır.
Travma, çürük, diş eti hastalığı gibi sebeplerle bir veya birden fazla dişimizi kaybederiz. Diş kayıpları estetik,konuşma ve fonksiyon bozukluklarına yol açar. Çiğneme, parçalama, öğütme işlevleri azalmıştır. Bu durum sindirim sistemini olumsuz etkiler. Dış görünüşümüz, oral posturumuz bozulmuştur. Bazı harf telaffuzları da bu durumdan nasibini alır. Özellikle tam dişsizlikte bu sorunlara ilaveten psikolojik sorunlarda eklenebilir. Öz güven eksikliği, değersizlik gibi…
Eski çağlardan beri diş eksikliklerinin önemi anlaşılmış ve bir şekilde telafi yoluna gidilmiştir. Bunu M.Ö 400 yıllarına kadar uzanan kazılarda bulunan malzemelerden anlıyoruz. İnsanlar eksik dişlerinin yerine fildişi, taş, ahşap, deniz kabuğu, hayvan dişleri, hatta kadavradan alınan dişleri ve altın koyarak tamamlamaya çalışmışlar. Günümüzde ise uzun yıllar geleneksel protez dediğimiz protezler yapılmıştır. Bunlar kron köprü ve bölümlü ya da tam hareketli protezlerdir. 1960’lardan itibaren modern anlamda implant yapılmaya başlanmıştır. Ülkemizde ise 40 yıllık bir geçmişe sahip olan implant, diğer geleneksel protezlere karşısında maliyeti yüksek olmasına rağmen açık ara tercih edilen bir protez türü olmuştur.
İmplantlar, estetik ve dayanıklılık bakımından geleneksel protezlere göre çok üstündürler. Çok daha iyi çiğneme fonksiyonu sağlarlar. Ağızdaki sağlıklı dişlerin kesilmesine gerek yoktur. Çene kemiğinde erimelere daha az neden olurlar. Tam protezlerde damak bölgesi protezle kapatıldığından tat, sıcak, soğuk duyuları sınırlıyken, implant damakta yer almadığından bu duyuları fonksiyoner kılar. Bunlar ve benzeri sebeplerden implant son yıllarda yıldızı giderek artan bir tedavi şekli olmuştur.
Kuşkusuz her cerrahi işlemin olduğu gibi implantın da bir takım komplikasyonları vardır. Anesteziden başlamak üzere işlemin herhangi bir aşamasında yada sonrasında hafif, orta veya ciddi komplikasyonlar görülmesi normaldir. Bu komplikasyonlar anatomik farklılıklara bağlı olabildiği gibi hasta ya da hekim kaynaklı ya da kullanılan malzeme kaynaklı olabilir.
Hafif ve orta grup komplikasyonlar kızarıklık, ağrı, ödem, morarma vb. iken ciddi komplikasyonlar sinüs enfeksiyonları, sinir yırtılması, dudaklarda kalıcı hissizlik, implant yanındaki dişlerin kaybedilmesi, dikey ve yatay kemik kayıpları vb. olabilir.
Başlığa geri dönecek olursak, sabah implant yaptırıp akşam elma dişlemek mümkün mü? Yapılan işlemin bölgesine ve büyüklüğüne göre teorik olarak belki mümkün olabilir ancak çok konforlu olacağını düşünmüyorum. İmplant komplikasyonlarını okuyunca tadımız kaçsa da, unutmayalım ki ister lokal, ister genel anesteziyle olsun, başta çekim olmak üzere büyük yada küçük her cerrahi işlemin yan etkileri olma olasılığı vardır. İmplantın geleneksel protezlere göre fazla üstün olması nedeniyle, uzun süre bu alanda liderliği bırakmayacak gibi görünse de her tedavi kişiye özeldir ve uygun proteze hekim-hasta işbirliği içinde karar vermelidir…