Düşünün ki TV izliyorsunuz ve daha önce kullandığınız ama hiç memnun kalmadığınız bir ürünün olumlu özelliklerinden bahsedilerek reklamı yapılıyor. Bir süre sonra reklamı izlemekten sıkılarak kanal değiştiriyorsunuz. Çünkü bahsedilen ürünle ilgili olumsuz bir tecrübeniz oldu ve anlatılanları inandırıcı bulmadınız. İnsan ilişkilerinde de benzer bir durum söz konusu aslında. Yeterince içten ve samimi bulmadığımız, anlattıklarında inandırıcılık payı olmayan insanlar genellikle itici gelir. Kendimizi, samimiyetine inandığımız insanların yanında daha rahat hissederiz. Burada karşımıza önemli bir soru çıkıyor aslında: Bir insanın samimi olup olmadığını nasıl anlarız? İşte cevabı…
1. Olduklarından Farklı Biri Gibi Davranmazlar:
Samimi insanlar hayatlarındaki her şeyi olduğu gibi gösterirler ve mükemmel görünmek için farklı davranma çabasına girmezler. Çünkü kendilerini var oldukları gibi severler ve kendileriyle barışıktırlar. Başkaları tarafından sevilmek veya onaylanmak için kusursuz olma peşine düşmezler. Diğer insanların da kendilerini oldukları gibi sevmesini beklerler. Çünkü değerli hissetmenin mükemmeliyetçilikle bir ilgisi olmadığını bilirler ve doğal davranırlar.
2. Hatalarıyla Yüzleşmesini Bilirler:
Samimi insanlar yeri geldiğinde hata yapabileceklerinin farkındadır. Bu sebeple eksiklerini de daha kolay fark ederler ve hatalarının sorumluluğunu üstlenirler. Eksik ve kusurlarını diğer insanlardan saklama çabası içine girmezler. Hata yapmanın normal bir şey olduğu bilincini taşırlar ve yanlışlarını fırsat bilerek onlar üzerinden yeni şeyler öğrenirler. Öz eleştiri becerileri yüksek olduğundan kendilerini geliştirme ihtimalleri yüksektir.
3.Duygu ve Düşüncelerinde Dürüsttürler:
İçten ve samimi kişi, nasıl hissediyor veya düşünüyorsa o doğrultuda davranır. Toplumun beklentilerine göre hareket etmez,kendisine göre bir duygu ve düşünce sistemi vardır. Birini veya bir şeyi sevmiyorsa onu seviyor gibi görünmez. Ya da bir şeye üzüldüyse mutlu gibi veya hiçbir şey olmamış gibi davranmaz. Yapmacık tavırlardan uzaktır. Düşüncelerini de açıkça ifade eder. Tabi tüm bunları yaparken saygı sınırlarına da dikkat eder. Sağlıklı iletişim kurallarına uyarak ve empati becerisini de kullanarak uygun bir dille kendini ifade eder ve bu tutum duygu ve davranışlarına da yansır.
4. Başkalarının Arkasından Konuşup Dedikodu Yapmazlar:
Samimi insan başkalarının arkasından olumsuz yorum yapmaz, çünkü konuştuğu kişiyle ilgili ne düşünüyorsa bunu uygun bir dille kişinin kendisine söylemeyi tercih eder. İnsanların yüzüne başka arkasından başka türlü konuşmayı sevmez. İçinde bulunduğu sosyal ortama göre değişmez. Duygularında, düşüncelerinde ve davranışlarında dürüstlükten yana olduğu için tutarlı tutumlar sergiler ve dedikodudan kaçınır.
5. İnsanlara Karşı Saygılı ve Kibar Davranırlar:
Davranışlarında samimiyeti önemseyen insanlar, çevresindeki tüm kişilere saygı duyar ve nazik tavırlar sergiler. Çıkarlarına göre davranmazlar. Samimiyetsiz insanlar ise genellikle insanları statülerine göre ayırır. Ve güçlü kişilere saygı duyarken güçsüz buldukları kişileri de küçümserler. Belirli bir kesime ayrıcalık tanırlar. Samimi ve içten insanlarsa tüm kişilere gücüne ve statüsüne bakmaksızın saygılı ve ince davranır. Bu sebeple samimi kişilerin yanında kendinizi rahat hissedersiniz.
6. Verdikleri Sözü Tutarlar:
Davranışlarında içtenliği önemseyen kişiler, verdiği sözü tutar . Çünkü dürüst davranmaya alışmışlardır ve birine verilen sözü tutmamak onlar için sahte bir davranıştır. Duygu ve düşüncelerindeki dürüstlük davranışlarına da yansımıştır. Bu yüzden yapamayacakları bir şeye “yaparım” sözü vermezler. Her halleriyle doğallıklarını ve gerçekçi tavırlarını sergilerler.
7. Kendileriyle İlgili Paylaşımlarda Bulunurlar:
Samimi insan yeri geldiğinde kendi hayatına dair paylaşımlarda da bulunur. Yaptığı bu paylaşımlarda doğallık vardır ve yaşamında olmayan şeyleri varmış gibi göstermez. Anlatacakları arasında iyisiyle kötüsüyle, sevinciyle üzüntüsüyle hayatının gerçekliği vardır. Ancak yaşamına dair özel bilgileri anlatmak zorunda olmadığını da bilir. Sınırlarını koruyarak, yerinde ve doğal paylaşımlarda bulunarak insanlarla arasındaki sıcaklığı ve içtenliği korur.
Samimiyet kişilerarası ilişkilerin vazgeçilmezidir ve iletişim süreci bu içtenlik duygusuyla güçlenir. Çünkü insan samimiyetine inandığı kişileri kendine daha yakın bulur ve bu yakınlık sayesinde iletişim şekilleri de daha sağlıklı hale gelmeye başlar. Kişi samimiyetine inandığı kişilerle arasında duygusal bağ kurar ve bu bağlarla karşısındaki kişiyi kırmaktan, ona yanlış bir tepki vermekten çekinir. Böylece empatik duygular gelişir ve iletişim sürecinde duyguları anlamaya ve sağlıklı tepkiler vermeye odaklanılır. Ve karşımıza içtenliğin doğurduğu sıcak bir iletişim çıkar.
Emeğinize yüreğinize kalemimize sağlık 👏👏