İletişim kurabilme gereksinimi ve yetisi sosyal yaşamda var olmayı arzulayan bütün insanlar için gerekli ve önem arz eden bir durumdur. Sözel, davranışsal iletişimin yeterli olamadığı durumlarda sanat büyük bir unsur olarak baş rolü almakta ve kişinin iç dünyası ile sembolik iletişim kurma yöntemi olarak kullanılabilmektedir.
Sanat, bireyin yaşantısını revize etmede ve birey odağında, en üst seviyede yarara ulaşabilmesine yardımcı olacak bir parçadır. Kişinin iç dünyasını anlamlandırmasına, dışa değil içe dönmesine, başkalarına değil kendini yine kendisine bakarak iyileştirmesine yardımcı olur. Ayriyeten kognitif düşünme becerisini geliştirirken sorun çözme becerisi ve yaratıcı düşünce üzerine olumlu katkıları olduğu bilimsel bulgularla desteklenmektedir.
Levine sanatı, insanların kim olduklarını göstermeye geldikleri yer olarak ifade etmiştir. Dalley sözel araca nazaran sanatın insanın bilinç ve bilinçaltı duygu ve düşüncelerini dışa vurmada daha yararlı olabileceğini belirtmiştir (Bostancıoğlu & Kahraman, 2017, s. 3).
Bireyler; çizim, heykel, boyama, müzik, tiyatro gibi sanat dallarıyla kendilerinin dahi görmedikleri noktalarını keşfedebilme ve ifade edebilme fırsatı elde edebilmektedirler. Genellikle bireyler psikolojik, duygusal ve zihinsel durumlarını yaptıkları sanatsal aktiviteler yardımıyla dışa vururlar. Kendisi ile zaman geçirmek, kendi dünyasıyla baş başa kalarak içsel süreçlerini anlamlandıran kişiler kendi hayatlarındaki dengeyi kuracaklar ve pozitivist bir yaklaşım içinde olacaklardır.
Sanat terapisini aracı olarak kullanan terapistler ise danışanlarının çalışmalarını renk, doku ve imge olarak deşifre ederek zihinsel ve duygusal durumları hakkında fikir sahibi olurlar. Çocuk, ergen ve yetişkin kişilerde kullanılan bu terapi yöntemi bilinçaltının dışa vurum hali olduğu için kişinin içinde bulunduğu durumlara, sorunlarına ve duygu durumuna dair de pek çok ipucu sunar (LiveToBloom, 2022).
Kaygı oranı normalin çok üstünde olan, depresif eğilimli, alkol veya madde kullanım bozukluğuna sahip, otizm, yeme bozuklukları, kişisel ilişki sorunları ve kişiler arası duyarlılığı yüksek olan ve nörolojik temelli birçok rahatsızlıkta da sanat dallarının kullanıldığı görülür. Genele hitap eden tiyatro ve hareket terapisi aynı zamanda herkes içindir.
Ruh ve sinir hastalıklarının tedavisinde kullanılan müziğin, bedensel hastalıklara da iyi geldiği savunulur. Ruh iyiyse beden, beden iyiyse ruh iyileşir. Müzik ile tedavide, Rast makamının kemiklere, Huseyni’nin mideye, Hicaz’ın ise çocuk hastalıklarına birebir olduğu söylenegelmektedir. Tüm bunların dışında ise Neva makamı insana ferahlık, Hüseyni makamı ise sükûnet ve rahatlık verir. Hücent makamı insanı kötü düşüncelerden arındırırken, Nihavend makamının ise kişiye öz güven sağladığı söylenir. Ancak makasın diğer tarafından da bakılması gereklilik arz eden bir durumdur.
Psikopatolojik rahatsızlıkların çözümlenmesi konusunda sanat dallarının gerekliliği kadar kişilerinde değişim ve dönüşüme açık olması, iyi olmaya karşı direnç sergilememesi gerekmektedir.
- (2022, Haziran 28). LiveToBloom: https://livetobloom.com/sanat-terapisi-nedir-sanat-ile-iyilesmenin-5-yolu/ adresinden alındı.
- Bostancıoğlu, B., & Kahraman, M. (2017). Sanat Terapisi Yöntemi Ve Tekniklerinin Sağlık – İyileştirme Gücü Üzerindeki Etkisi. Beykoz Akademi Dergisi, 150-162.