Serin Bir Rüzgar

Kübra Can 424 Görüntüleme Yorum ekle
2 Dak. Okuma

Yaşım ilerledikçe daha iyi anladığım gerçekler var. 30’a git gide daha çok yaklaşırken anladığım en büyük hakikat: Hayat sandığımız gibi dört dörtlük bir yer değil. Hayallerimizdeki kadar harikulade değil hiçbir şey… Güzel şeyler oluyor ama çabuk geçiyor. Tıpkı yaz günü esen serin bir rüzgar gibi, Esintinin büyüsünde kalakalıyoruz bir vakit… Sonra hüzünler peşi sıra yine bir şekilde ardımızdan çıkıp geliyor.

Hepimiz biraz tercihlerimizin esiri, kaderimizin kölesiyiz. Bilirsiniz üstelik nankördür her insan biraz. Elindekilerinin çoğu zaman kıymetini bilmez. Ulaşamadıklarınınsa delisidir. Bir yol ayrımı çıktıysa hele hele önüne; Önce karar veremez, sonra kararlarından çabuk döner. Oysa hatalarında arkasında dimdik durmalıyız, en az doğrular kadar… Zira hatalardır bizi olgunlaştıran ve doğruya ulaştıran! Elbette bilirsen ders çıkarmayı tüm bu sınavlardan… Sınav demişken zaten yaşam büsbütün bir imtihan! Mühim olan ne kadar bilincindeyiz sınandığımızın? Kazananı ya da kaybedeni varsa eğer bu maratonun, bitiş çizgisi nerede? Bilmem ki içimdeki bu sonsuzluğa kulaç atma arzusu niye? Oysa bir yüzücü değilim ben, yahut bir dalgıç… Ama boğuldum çok defa hayaller denizinde! Dedim ya, yaşım 30’a yaklaştıkça idrak ettiğim hakikatler var. Her acı biraz daha büyütür insanı! Fakat kalpteki camdan heykeller kırıldıkça kırılır, büyümek en çok insanın canını acıtır.

İnsan her durakta yorulur ama dinlenemez. Bazı duraklar bir sonraki durağa daha çok koşman içindir. Bu yarışın kazananı yok. Kural basit: “Yoldan sapma!” Düşsen de, yara bere içinde kalsan da dönme doğru bildiğin yolundan… 30’larıma merdiven dayamışken söylemeliyim ki; Yaş almak her zaman yaşlanmak değildir. Yaş almadan ömründen ömür gidenler iyi bilir.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Kübra Can
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version