Sevgi Antibiyotiği

Nazan Biçer 526 Görüntüleme Yorum ekle
2 Dak. Okuma

Virüs dediğimiz şey canlı değildir ama ölü de değildir, uygun koşullar bulduğunda canlanabilen bir varlıktır. Canlı olan bakteridir. Örneğin yumurta düşünün, canlı değil ama uygun sıcaklıkta ve sürede bekletildiğinde civcive dönüşür değil mi, yani bakteri halini alır.

Tıpkı zihnimize aldığımız bir çok negatif düşünce de virüs gibidir. Yumurta örneğinde olduğu gibi. Onu hayatımıza yumurta gibi vitamin olarak entegre edebilir güçlenebiliriz. Ne demek istiyorum, olumsuzlukları tecrübelerimize dahil edip kendimize artı bir puan kazandırabiliriz!

Ama…

Negatif düşünceleri zihnimizde sürekli sıcak tutar, uzun süre hafızamızda bekletirsek tıpkı yumurta örneğindeki gibi canlanarak bakteriye dönüşecek ve zamanla bizi hasta edecektir. Nasıl ki bakterilerle antibiyotik ölüyorsa, olumsuz düşünceler de antibiyotik görevi gören sevgi ile yok olur, tabi ki bu doğru sevgiyle mümkün…

Sevginin yanlışı mı olur? diyenleri duyar gibiyim.

Kontrolsüz antibiyotiğin nasıl yan etkileri varsa ve uzun kullanılması yararlı bakterileri de yok ediyorsa, sevgi adı altında yapılan aşırı kıskançlık, bağımlılık ve öldüresiye sahiplenme de yarardan çok zarar getirir. İyiye dair ne varsa zamanla yok eder. Belki bunu ilk başta fark edemeyebiliriz ta ki hasta olana kadar..

Bizim dahilimiz dışında hücrelerimize sızıp yerleşen bir virüsten söz edeceksek toksin etkisi yaratmasına izin vermemek yine bizim elimizde. Savunma hücreleri ile iletişimini koparmamalıyız yararlı bakterilerimizin. Nedir onlar? Tabi ki dünyanın en güçlü ilacı SEVGİ.

Allah’ın yarattığı her canlıya sevgi antibiyotiği vermeli insan, sevmiyor olsa bile bunu Allah için yapmalı. Unutmayalım, sevgi güçlü insanların azığıdır. Azığımızı iyi seçmezsek kendi kendimizi haset, öfke vs. ile zehirleyebiliriz! Gözümüzle görmüyor oluşumuz onu masum yapmaz. Kendisi küçük ama etkisi büyük.

Virüsler yaşamak için canlı bir hücreye ihtiyaç duyar. Acılar da böyledir karamsarlığa, ümitsizliğe tutunur. Acıların yaşamasını istemiyorsak tutunduğu duygularla arasındaki bağları koparmamız şart. Virüsler nasıl kendilerini kopyalayıp çoğalma özelliğine sahipse, acıların da önlem alınmadığında giderek artma eylemi gösterme gibi bir özelliği var. Sağlıklı hücrelere saldıran virüsler gibi acılarımızın mutluluğumuza saldırmasına izin vermeyelim. Enfekte olmasın huzurumuz.

Sevgiyle…

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Nazan Biçer
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version