Sevmek Zamanı

Dilara Demirci 520 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Beyaz merdivenlerin kahverengi tırabzanlarına tutunarak çıkmaya çalışıyordu.
Kenan’ın sesi hala kulaklarındaydı.

“Ben sana karşı hala bir şey hissetmiyorum.”

Tanışıp nişanlanmaları çok kısa bir zaman diliminde gerçekleşmesine rağmen yıllardır birbirlerini tanıyormuş gibi hissetmişti Hande. İlk buluşmalarında Kenan konuşurken zaman durmuş, sesler kesilmiş, başka bir boyuta geçmişti. Kenan’ın dudakları yavaş yavaş açılıp kapanıyordu. Bir şeyler anlatıyordu ama Hande duymuyordu. Hande için ilk buluşma sayılabilirdi ama ilk tanışma sayılmazdı bu görüşme. Hande 7. Sınıftaydı Kenan’ı ilk gördüğünde Kenan 12. Sınıftaydı ve herkesin yardımına koşan koca yürekli biriydi. Okulda herkes tanırdı onu. Mahalleye yeni taşınmıştı Hande ve ailesi. Ama herkesten duymuşlardı Kenan’ın methini. Kenan’ın isminin geçtiği her konuşma heyecanlandırır olmuştu Hande’yi. Hande küçük yaşına rağmen Kenan için bir yer ayırmıştı kalbinde bir kere. Artık Hande için dönüşü yoktu. Yıllar geçmiş Hande öğretmen olarak dönmüştü çocukluğunun geçtiği mahalleye. Artık genç ve güzel bir kadındı. Kenan’ın ailesi Hande’yi zaten çok severdi. Kenan ve Hande’yi yakıştırmaları onlar için olağan bir durumdu. Sonunda gençlerin buluşmasına karar verildi. İşte o ilk buluşmada ancak fark edebilmişti Kenan Hande’yi. Ailesinin isteğini yerine getirmek için gittiği görüşmeden birine söz vererek dönmüştü. Kader denilen şey böyle bir şeydi belki de. Açık açık söylemişti Hande’ye oysaki…

“Sana karşı bir şey hissetmiyorum.”

Ama Hande o an için bunu önemsememişti. O seviyordu ya Kenan’ı, sevgisi ikisine de yeterdi. Nasıl olsa tanıdıkça severdi. Böyle inanmıştı Hande. Belki de böyle inandırmıştı kendini. Ama sevgi tuhaf bir şeydi. Ne zamansız, nasılsız, nedensizdi. Seviyordu Hande Kenan’ı. Ama aradan bir zaman geçtikten sonra Kenan aynı cümleyi tekrarlamıştı işte. Olmuyordu. Olduramıyordu Kenan içinde. Hande’yi onun istediği şekilde sevemiyordu. Kendine göre doğru olduğuna inandığı şeyi yaptı. Hande’ye gerçek duygularını açtı. Bütün ömrü boyunca kendine de Hande’ye de haksızlık etmek istemiyordu. Kim bilir ne güzel şeydi sevmek, karşılıklı olduğunda. İnsan mı seçiyordu seveceği kişiyi yoksa sevginin kendi mi seçiyordu seven kişiyi?

Hande zar zor tırmanabildi merdivenleri. Elinden bir şey gelmiyordu. Seviyordu ama sevilmiyordu. Yatağına uzandı. Pembe kürklü yastığına sarıldı. Bacaklarını göğsüne doğru iyice çekti. Cenin halinde yatıyordu. İyi gelmişti ona içine çekilmek. Bir rahatlama hissetti. Sevmek güzeldi her şeye rağmen. Yıllarca tatmıştı bu duyguyu. Kenan için üzüldüğünü fark etti sonra. O hiç tatmamıştı bu duyguyu. Sevmenin acısı bile güzeldi. Belki Kenanla her şey bitmişti, ama şimdi hayatı sevmek zamanıydı.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version