Vah Bursaspor’um vah… Kemire kemire bir deri, bir kemik kaldın sonunda. Her gelen bir ucundan aldı, kopardı bir şeyler… Sonunda sen de makus kaderine teselli aramak yerine, boyun eğmek zorunda kalacaksın gibi duruyor.
Haftalar geçiyor beklenen galibiyetler gelmiyor. Dile kolay sevgili okuyucular tam tamına 15 hafta geride kaldı Bursaspor 3 puanı bir arada görmeyeli. İddialı olduğu, ‘bu sefer tamam’ denilen karşılaşmalarda bile 1 puan zor kurtarıldı. Çömez çocuklar, henüz daha toyluklarını atamazken, gemi çoktan su almaya başladı bile…
Alarmlar çaldıkça çalıyor… Duyanlar, duymayanlara söylesin, bu kez kötü senaryo galiba gerçek oluyor. Umutlar her hafta kayboluyor. Önemli olan özgüven kaybının da önüne bir türlü geçilemiyor. Sinan Bür başkanlığındaki yönetime saygı ve sevgi sonsuz. O yüzden de destek kapıları aralıksız olarak kendisine açılıyor. Maddi destekler de cabası… Az zamanda 9 milyon liralık bir girdi sağlanmış kulübe…
Yanisi insanlar bir şekilde Bursaspor’a olan inancını diri tutmak için doğru gördüğü isimlerin yanında olmaya çalışıyor. Karınca kararınca, herkes kendi bütçesine göre Yeşil Beyazlılara destek atıyor. Gönül verdiği renklerin solmasına içi el vermeyenler para havuzuna ‘az çok’ demeden bir şeyler bağışlıyor.
Teknik kadronun da katkısı önemli. Ümit Şengül Hoca’nın gözyaşları boşuna değildi akıttığı… Stres ve baskı altında takımı dirençli tutmak için mesai harcıyor. Ama bu camiada gençlere de roller düşüyor. Çıkıp ellerinden gelen mücadeleyi göstermek zorundalar. Bir acı yaşanacaksa da bu takımın parçası olan herkes bu acıyı derinden yaşamalı.
Matematiksel olarak bilemem ama şu an mental anlamda 3’ncü Lig kapısı aralandı Bursaspor için… Sıkı tutunun düşüyoruz. Ama’sı var! O da şu, en azından o lig için bile olsa mutlak surette Yeşil Beyazlı yönetim transfer tahtasını açıp, o ayarda futbolcu almalı.
Aksi halde BAL’lı günler bizi bekliyor!