Sınav Kaygısı Nedir?

Sinem Erusta 468 Görüntüleme Yorum ekle
4 Dak. Okuma

Sınav kaygısını; öncesinde öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygı olarak tanımlayabiliriz. Bireyin sınava yüklediği anlamlar, sınavla ilgili zihinde oluşturduğu düşünceler sınav sonrası duruma ilişkin beklentileri ve sınav sonrası elde edilecek kazanımlara verilen önem sınav kaygısı oluşumu üzerinde etkilidir.

Sınav Kaygısı Belirtileri

Huzursuzluk, endişe, tedirginlik, sıkıntı, başarısızlık korkusu, çalışmaya isteksizlik, mide bulantısı, taşikardi, titreme, ağız kuruluğu, iç sıkıntısı, terleme, uyku düzeninde bozukluklar, karın ağrıları vs. bedensel yakınmalar, dikkat ve konsantrasyonda bozulma, kendine güvende azalma, yetersiz ve değersiz görme sık görülen sınav kaygısı belirtilerindendir. Öğrencinin başarısında belirgin bir düşüş gözlenmesi, ders çalışmayı ertelemesi, sınav ve hazırlığı hakkında konuşmayı reddetmesi, soru sorulmasından rahatsız olması ve dikkat dağınıklığı, odaklanamama, karın ağrısı, mide bulantısı, terleme, uyku düzensizliği, iştahsızlık ya da tersine aşırı yeme, genel mutsuz bir ruh hali vb. fiziksel yakınmalarda ki artış çok çalışılmasına karşın performans düşüklüğü kaygının varlığını gösterir. Öğrenilenleri aktarmada, okuduğunu anlamada, düşünceleri organize etmede zorluk, dikkatte azalma, sınavın içeriğine değil kendisine odaklanma, zihinsel becerilerde zayıflama, enerji azlığı, fiziksel rahatsızlıklar sınav kaygısının başlıca etkileridir. Sınav kaygısı gerçek dışı beklenti ve yorumlar içerdiğinden yanıltıcıdır. Öğrenci farkında olmadan kendi davranışını denetleyemez hale gelir.

Sınav Kaygısı’nın Oluşumundaki Etkenler

Gerçekçi olmayan düşünce biçimlerine sahip olmak kaygı oluşumunda en önemli etkenlerden biridir. Mükemmeliyetçilik veya rekabetçi kişilik yapısı Kaygıya eğilimli kişilerde daha sık görülür. Sosyal çevrenin beklentileri ve baskısı da önemli etkenlerden biridir. “Sınava hazır değilim”, “Bu bilgiler çok gereksiz ve saçma. Nerede ve ne zaman kullanacağım ki?”, “Sınavlar niye yapılıyor, ne gerek var?”, “Bu bilgiler gelecekte benim işime yaramaz”, “Sınava hazırlanmak için gerekli zamanım yok ki!”, “Bu konuları anlayamıyorum, aptal olmalıyım”, “Ben zaten bu konuları anlamıyorum”, “Biliyorum, bu sınavda başarılı olamayacağım”, “Sınav kötü geçecek”, “Çok fazla konu var , hangi birine hazırlanayım?”, “Sınavı kazanamazsam rezil olurum”, “ Ailemi hayal kırıklığına uğratacağım” gibi düşünceler sıklıkla gözlenen olumsuz otomatik düşüncelerdir.

Sınav Kaygısı’yla Başa Çıkma Yolları

Düşünce ve inançları sorgulamak (gerçekçi olmayan düşünme alışkanlıklarını farklı bir gözle yeniden değerlendirmek, Nefes alma egzersizleri, Gevşeme egzersizleri, Kaygıyı bastırmaya değil, onu kabul etmeye ve tanımaya çalışmak, Düşünceleri durdurma tekniği, Dikkatini başka noktalara odaklama tekniği kullanılabilecek başa çıkma yollarıdır.

Çalışma alışkanlıklarını ve sınava ilişkin tutumları gözden geçirerek yeni bir zihinsel yapılanma yaratmaya çalışmak gerekir. Zamanı iyi kullanmak, beslenme ve uykuya dikkat edilmesi. Sınava yönelik çalışmaları son güne/geceye bırakmamak sınav öncesinde kaygıyı yönetmede faydalı olacak davranışlardır.

Sınav esnasında; Olumsuz otomatik düşüncelere karşı alternatif açıklamalar getirme, kontrolün kendisinde olduğunu hatırlatma, Yanıtlayabileceği sorulardan başlama, kaygıyı azaltmaya yönelik teknikler kullanma (hızlı gevşeme, dikkat artırma teknikleri, kontrollü nefes alıştırması) sınav esnasında yapılabilecek bazı çalışmalardır.

Sınav kaygısı ve aile ilişkisi değerlendirildiğinde; Aile için sınavın ne anlam ifade ettiği, sınava yönelik tutum ve yaklaşımları önemlidir. Sıklıkla aileler kendi kaygılarını çocuklarına yansıtmaktadırlar. Çocuktan yüksek beklentilerinin olması, ayrıntılarla aşırı uğraş sergilemeleri ve sınavı bir araç değil amaç olarak görmeleri oldukça önemlidir. Aileler sınırlarının farkında olmalıdırlar. Güven ve sorumluluk vermeli, önemsemeli, olumlu geri bildirimde bulunmalıdır. Sınava ilişkin konuşmalarda özenli davranmalı, gerçekçi olmalı, akranlarıyla karşılaştırmaktan kaçınmalıdır. Duygu ve düşünce paylaşımı, empati önemlidir. Sınavı yüceltmeme, ölüm kalım sorunu yapmama, yüreklendirici davranma önerilmektedir. Çocuklar koşulsuz sevilmelidir. Aile bireyleri uygun rol modeli olmalı, uygun aile ortamı sağlamalı ve uygun problem çözme davranışları geliştirilmelidir.

Normal düzeyde oluşan sınav kaygısının performansa olumu etkisi olabileceği gibi uzayan ve orta düzeyin üstünde yaşanan yani öğrencinin gerçek performansını göstermesine neden olan kaygıya müdahale edilmeli ve öğrenci için psikolojik destek alınmalıdır.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Sinem Erusta
Bağlantılar:
Uzman Psikolog
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version