Kimse itiraz etmesin sezonların sonu yaklaşırken, artan stres ve sinir neticesinde takımlardan iyi oyun beklenmez… Kısa yoldan yani kestirmeden sonuca ulaşması istenir… ‘İyi oynadık ama…’ cümlesinin bu literatürde yeri yoktur. Hiçbir dönemde de kritik haftalara girildiğinde puansız kapanan maçlardan övgüyle bahsedilmez…
Bursaspor son zamanların en kötü sezonlarından birisini geçiriyor. Düşme hattının göbeğinde ciddi ciddi ateşi içinde hisseden bir dönemden geçiyor.
Sözünü ettiğimiz klişe Bursaspor için adeta bir ‘cuk’ olarak gösteriliyor. Yarım puan verseler ona bile ihtiyacı var Timsah’ın…
Ancak yine de Allah’ın sevdiği bir kulu konumunda her şeye rağmen… Çünkü yenmesi gerekenlerin hepsi rakibi ve çoğunluğuyla sahasında mücadele edecek. Kendi göbeğini kendisi keserken, kaderini de kendisi belirleyecek.
Birçok noktada artı ve eksileri olan yönetimler geldi geçti. Ancak bu süreçte görev alan Ömer Furkan Banaz başkanlığındaki yönetimi linç etmek için(!) sezon sonunun beklenmesi gerekiyor.
Şu an etekteki taşları dökme değil, eteğe taş koymama dönemi… Bursaspor’un içinde bulunduğu zor dönemlerin geride kalması için gerçek anlamda birliğe ihtiyaç var… Bu konuda bence yerel yönetimler de dahil olmak üzere kent dinamikleri olarak adlandırılan herkes üzerine düşen görevin fazlasını yapıyor.
Herkes yeni Bursaspor’a alışmaya çalışıyor… Bizler de camia da taraftar da…
Ancak sportif faaliyetlerin hiç sırası değil, göbeğine kadar skortif faaliyet gerekli…