Her sene Ramazan ayında olan bozgun, bu sene yaklaşık iki aydır devam etmekte, ben bu konu hakkında yazı yazıp sesimi duyurmaktan asla ama asla vazgeçemeyeceğim. İster şiir, ister yazı fark etmez yapabildiğimiz şu anlık susmamak ve tabi ki dua…
Her gün farklı farklı yerleri bombalıyorlar ve bir sürü kadın ve çocuğu acımadan katlediyorlar. Hastane, okul, mescitleri bombalayarak adeta oradaki insanları çaresiz bırakıyorlar. Savaş kurallarında sivillere dokunmak yasak olduğu halde kadını ve çocuğu acımasızca katlediyorlar. Bir de bunlara oturup gülüyorlar. Ey İsrail devleti! Siz hala akıllanmayıp durmadan Gazze’ye bomba atarak Gazze’yi yıldırmaya çalışıyor olabilirsiniz ama şunu unutmayın, bu dava sadece Gazze’nin davası değil, tüm Müslümanların davasıdır. Biz hayatta olduğumuz sürece siz ne kadar insan öldürürseniz öldürün bizi yıldıramayacak, İslam’ın dünyaya hakim olmasını engelleyemeyeceksiniz. Çünkü biz bir ölür, bin diriliriz. Bizden sonra başkaları gelecek ve bizim yerimizi alacaktır. Bizi yok edemeyeceksiniz. Yiyecek, içecekleri keserek ne amaçlarsınız? Oradaki insanları, gençleri alarak korkutmaya mı çalışırsınız? Ama yanılırsınız bizim Gazze’de olan Müslümanlarımız öyle dayanıklı ve şehadetten korkmayan insanlardır ki amacınız asla gerçekleşmez. Biz şehadete gülerek gideriz. Ama bunu siz hiçbir zaman anlamayacaksınız, çünkü siz ölüme, ettiğiniz zulmün karşılığını bularak kavuşacaksınız; kardeşlerimiz cennete gidecekken siz mahşerde o öldürdüğünüz bebeklerin hesabına duracaksınız. Barkod değiştirerek güçlü duramazsınız, boykot yaparak sizi buradan alt ederiz ve ediyoruz da ama şunu çok merak ediyorum. Madem Türkiye’den bu kadar korkuyorsunuz, bizim arkamızdan neden konuşuyorsunuz. Bir gece ansızın geliriz bunu bilmiyorsunuz.
Yaktığınız, yıktığınız her yuva, evlatlarından, eşlerinden ayırdığınız her insan için cezanız yakındır. Rabbim Kur’an’da inananların zaferini belirtmiş, sizin de yıkılacağınızı söylemiştir. Ama biz mi yıkarız, yoksa başka devlet mi yıkar orasını bilmiyorum. Biz sabrediyoruz ey İsrail, bizde bu kadar aklı başında genç Müslüman varken siz fazla ayakta Allah’ın izni ile kalamazsınız; daha nice bombalar size düşer, daha nice yaktığınız canlar kadar canınız yanar. Biz Türkler sizin mallarınızı almıyor, size güç vermiyoruz, oradaki kardeşlerimiz ise gülerek ölüme gidiyor. Ey İsrail! Soruyorum size; gülerek ölüme giden bir milleti ne ile korkutabilirsiniz siz? Hiçbir şey ile… Biz Allah’tan başka kimseden korkmayız. Ey İsrail, zamanını bekle, bizim zaferimiz çok yakındır. Son gülen İslam olacaktır. Son gülen Gazze olacaktır. Son gülen biz olacağız. Mescid-i Aksa bizim ve bizim kalacak, onu ne siz, ne de başkası asla alamayacak. Ey İsrail, galibiyetini yaşa, zira kaybetmen çok yakında. Son gülümsemelerini yap, zira ağlaman yakındır. Bu sürece kadar da kardeşlerimizin her daim yanındayız.
Elimizden bir şey gelmiyor diyemem, susmayarak sizin zulmünüzü duyuruyorum ve duamı ediyorum. Zamanı bekliyorum, güzel haberleri bekliyorum, en kısa zamanda da alacağız buna inanıyorum.