Son Pişmanlık

Murat Tepeler 553 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

“Roket Mükemmel Bir Şekilde Çalıştı. Ama Maalesef Yanlış Gezegene İniş Yaptı.”

Wernher Von BRAUN bu tarihi sözlerini; Alman ordusunun, onun yaptığı roketleri 2. Dünya savaşı sırasında Avrupa’nın üstüne yağdırmasının hemen ardından söylemiştir.

O küçüklüğünden beri kurduğu hayaller de insanoğlunun başka gezegenlere seyahat edebileceğini düşünmüş ve bu hayalini gerçekleştirmek için tüm ömrünü harcamıştı.

Ancak onun bu arzusu yaşadığı dönemin faşist yönetimi tarafından doğal olarak bir savaş malzemesi olarak kullanılmış ve milyonlarca insanın gökyüzünden düşen roketlerle ölmelerine sebep olmuşlardı. Daha sonraki yıllarda roket bilimindeki becerilerini uzay çalışmalarında kullanmış olsa da yazımın başlığında belirttiğim o ünlü sözleri ile bilim insanlarının tarih boyunca yaşadıkları hayal kırıklıklarını naif bir dille özetlemiştir.

Şimdi yıl 2023 ve hala Dünya’nın dört bir yanında benim silahım seninkinden daha üstün edalarıyla birileri masum insanların üzerine sanki haşerat sorunu çözüyormuş rahatlığı ile füzelerini yağdırmakta ve biz diğer insan grupları da aksiyon filmi izler gibi buna seyirci kalmaktayız.

Ben şimdi burada kim haklı kim haksız edebiyatı yapmak istemiyorum dostlarım. Zira ne söylersek söyleyelim, çağımızın o illet hastalığına yakalanmış, güce tapan kibir sahibi insan toplulukları sadece kendi arzularının izin verdiği sesi duymaya devam edecekler bunu biliyorum. Herkesin kendini haklı gördüğü bir Dünya da kime ne söylenebilir ki?

Benim endişem bu küresel deliliğin kalıcı olması ihtimali. Bir diğer korktuğum şeyde bu insanların oyunlarına alet olabileceğimiz gerçeğidir.

Belki benim büyük silahlarım yok. Belki yandaş toplayacak kadar zenginde değilim. Ama evren kanunlarına çok hâkim olduğumu düşünüyorum.

Evrenin doğasındaki şaşmaz dengeler gereği asla değişmeyen, asla unutulmaması gereken üç kanunu vardır dostlarım. Bunlar tarih boyunca nesilden nesile aktarılan yaşanmış tecrübelerin bir özetidir aslında.

Birinci kural; Ne ekerseniz onu biçersiniz.

İkinci kural; Kınadığını yaşamadan ölemezsiniz.

Üçüncü ve en önemli olan ise; “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste…”

Daha bu sözlerin üstüne ne söylene bilir ki. Doğal ve huzurlu hayatın şifreleri bu sözlerde gizli.

Dünya’yı yüzyıllardır ayakta tutan, bazen bir avuç kalsa da merhamet denen duygunun her zaman var olmaya devam etmesidir.

Hiçbir merhamet sahibi insan, göz göre diğer bir insan toplumun çoluk çocuk demeden katledilmesine kayıtsız kalamaz.

Sebebi ne olursa olsun bu izah edilemez. Bu bizim mirasımız olamaz.

İnsanoğlunun en büyük kusuru, eylemleri sırasında kendisini görememesidir. Bu yüzden hata yaptığı sırada bundan vazgeçmeyi düşünemez. Pişmanlıklar hep sonra gelir. Ama son pişmanlık fayda etmez.

Neyi? Kime? Söylediğimi anlayan insanlar…

Lütfen ilahi adalet tecelli etmeden, bu sorunu çözmenin başka bir yolunu bulun.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version