Sonbaharın Renkleri Duygusal Renklere Kör

Nazan Yerli 349 Görüntüleme Yorum ekle
1 Dak. Okuma

Mektuplar yazmıştım zamanında. İşlemesi çiçeklerden oluşmuş yedi renk cümbüşünde, yedi ayrı duygu selinde. Bir yüzünü ben, diğer yüzünde yazılanlar. İçimden yananlar ağlıyordu satırlara.

Kim bilir kaç kere sildim gözyaşlarımı. Yazılan tüm hatıraları. Kaç gecede eskittim prangaları. Geriye kalan sadece umut bağlamaktı. Arif’in pul için, yüreğini sarıp sardığı Leylâ’ya. Kavuşmak en güzel rüyaydı.

Ve rüya kısaydı. Bir kıymetli söz bir yüreğe çok mu gelmişti? Hadi olmadı diyelim ki bu kadar yabancılık reva mıydı? Bu kadar vurdumduymazlık insan denen varlığın, taşa dönüşmüş kalbine mahkum edilmek yakışır mıydı. Mazi belki acı, belki de tatlıydı ama bu kadar çok suç işlenmemeliydi. Armağanlar bırakmak varken hayatta vedalar ve dinmeyen gözyaşları bırakmak mubah mıydı? O kadar güzel sayfalar varken yolu yokuş yaprakları çizmek, boşuna mürekkebi tüketmek, kelimelerin cümleler üzerine kurulu olduğu bu düzende, bir harf kadar zamanın değerini ölçüp biçmek, son yolcunun yolculuğu ,sessiz ve derinden gitmelerin hikâyesi ve sonbaharın renkleri gibi her bakışında, farklı tonlara yayılan kalbin atışlarında duygusal renklere kör olmuş, ihtimaller üzerinde resimler, tuvaller yüreklerin umutsuz çırpınışları bu da sonu gelmiş dönüşlerin, kaybolmuş hayallerin gerisinden bir mektuba yazılmış, yorumların sorumluluğu var yazılan satırlarda…

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Nazan Yerli
Bağlantılar:
Yazar & Şair
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version