Sonsuzluk Yanılsamasından Uyanış

54 Görüntüleme
2 Dak. Okuma

Hayatın bir başlangıcı ve sonu olduğunu biliyoruz, ancak günlük koşuşturmaların içinde bu gerçeği genellikle göz ardı ediyoruz. Uzun vadeli planlar yaparken çoğu kez bir ömrümüz olduğunu unutarak hareket ediyoruz. Bu, “sonsuzluk yanılsaması” dediğimiz bir durumu doğuruyor: Ömrümüzün sınırlı olduğunu bilmemize rağmen, eylemlerimizle bunu yadsıyoruz.

Her takvim 365 günlük döngüyü tamamladığında insanlar harıl harıl, kendi hayatlarının hızlarını ve sınırlılığını göz önünde bulundurmadan bir planlama sürecinin içine atlıyor. Zaman denizinde yüzmeyi bilmeyenler ise boğulmamak için çırpınıyor. 365 günlük zaman diliminin döngüsü biterken, nasipse yenisi yüklenecek hayatlarımıza gibi bir algı var. Sil baştan başla misali.

Oysa farkına varamadığımız bir yıl içerisinde zaten uygulamaya geçmek adına nice planlar yapılmış ve niyetler alınmıştı:

Gezilecek yerler, izlenecek filmler, okunacak kitaplar, ezberlenmesi gerekli olanlar, kültür ve gelişim adına kendimizde düzelteceklerimiz diye uzayıp giden beden ve ruh yüklemesi!

Her geçilen bir sonraki satır, bir aracın aştığı tonaj misali beden ve ruhumuz üzerinde taşıyamayacağımız kadar yük kapasitesi oluşturup daha takvim döngüsü başlamadan çöküşe sebebiyet verebilmektedir.

Bir de bunun diğer bir boyutu var, görmekten kaçtığımız ya da bizlere unutturulan. Dönüp baktık mı hiç geriye? 365 günün kaç gününde hakiki manada kulluk denizinde kulaç attık? Kendimizde neyi değiştirdik? Kendimizi ve kendi içimizdeki katmanları ne kadar tanıyabildik? Bize bahşedilen sınırlı ömrün içerisinde bulmamız gereken öz, fıtratımızda olan yönelişin ne kadar yakınlarındayız? Bizler hâlâ aynı biz miyiz?

Bu yıl okuduğunuz, izlediğiniz, baktığınız, yaptığınız neler bir değişim sağladı? Ya bu yıl, bu dünyadaki son yılınızsa ve bu son günlerinizse, hiç düşündünüz mü?

Gelen 365 günlük döngü, geride kalandan daha hayırlı olacak mı? Ya başlayacak döngü, göreceğiniz son dört mevsimin ilk geri sayımı ise, bir an düşündünüz mü?

Sınırsız bir ömrün yanılgısında; “Bugün yaparım, yarın yaparım,” diyerek ertelediğiniz hayatınızda, bir de yarış atı misali kendinizi başkaları ile kıyas ederek dolu günlük listeler ile hangi yükleri yüklenip aslî kulluk vazifelerinde yavaşlama taşlarını döşediğinizi fark edebildiniz mi?

Uzun lafın kısası, ömür sermayesi az iken sormanız gereken soruları sorup bu yanılsamadan uyanma vaktidir şimdi.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Eğitmen
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version