Antrenmandan önce yeterli miktarda protein ve karbonhidrat almadığımızda, kas kaybı yaşayabilir, enerjimiz düşük olabilir ve antrenman performansımız olumsuz etkilenebilir. Öte yandan, fazla tok karnına antrenman yapmak, sindirim sistemine yönelen kan akışı nedeniyle mide bulantısına ve rahatsızlık hissine yol açabilir. Bu yüzden dengeli ve doğru zamanlanmış bir öğün, verimli bir antrenman için kritik önem taşır.
Antrenman öncesi beslenmenin temel amacı, kas yıkımını en aza indirirken protein sentezini artırmaktır. Bu süreçte karbonhidrat tüketimi büyük önem taşır çünkü kaslarımız, karbonhidratlardan gelen glikozu enerji kaynağı olarak kullanır. Eğer hedefimiz kas gelişimi ise, sadece antrenmandan hemen önce değil, bir gün öncesinden de yeterli miktarda karbonhidrat aldığımızdan emin olmalıyız. Antrenman öncesinde enerji seviyesini desteklemek için bir büyük muz veya yaklaşık 50 gram yulaf tüketmek iyi bir tercih olabilir. Uzun süren ve yüksek efor gerektiren antrenmanlarda, antrenman öncesinde yalnızca 30-40 gram karbonhidrat almak yetersiz kalabilir. Bu durumda, ek destek olarak izotonik sporcu içeceklerinden faydalanmak performansı artırabilir.
Protein alımını antrenman öncesine odaklamak yerine, günlük toplam protein ihtiyacımızı karşıladığımızdan emin olmak daha doğru bir yaklaşımdır. Antrenmandan bir gün önce ve antrenman sonrasında yeterli protein alımı, kas onarımı ve gelişimi açısından kritik rol oynar. Ayrıca, protein de bir enerji kaynağı olarak kullanılabilir ve BCAA gibi hızlı sindirilen formlarda alındığında, antrenman sırasında ek enerji sağlayabilir. Sporcuların protein ihtiyacı, yaptıkları sporun türüne, antrenman yoğunluğuna ve bireysel hedeflerine göre değişiklik gösterir. Kas onarımı, performansın korunması ve gelişimi açısından protein alımı kritik bir rol oynar. Sedanter bireylerle kıyaslandığında, sporcuların günlük protein gereksinimi daha yüksektir.
Spor branşlarına göre günlük protein ihtiyaçlarına baktığımız zaman; dayanıklılık sporlarında (yüzme, koşu, bisiklet vb.) kilo başına 1.2-1.6 g/kg, direnç antrenmanlarında (vücut geliştirme vb.) 1,6-2,2 g/kg, takım sporlarında (futbol, basketbol vb.) 1.4-1.8 g/kg, kilo kaybı ve kas kütlesini korumak isteyen sporcularda ise 1.8-2.4 g/kg yeterli olacaktır.
Antrenman sırasında performansın düşmemesi ve vücut fonksiyonlarının optimal şekilde çalışması için su tüketimi büyük önem taşır. Dehidrasyon, kas kramplarına, yorgunluğa ve konsantrasyon kaybına neden olabilir. Bu yüzden, antrenmandan önce yeterli miktarda su içmek gereklidir. Antrenmandan 2-3 saat önce 400-600 ml su içmek vücudun sıvı dengesini korumasına yardımcı olur. 30-60 Dakika öncesine kadar 200-300 ml su tüketmek, antrenman sırasında oluşabilecek sıvı kaybını önlemeye destek sağlar. Sıcak havalarda ve yoğun terleme durumlarında su ihtiyacı artabileceğinden, sıvı tüketimi artırılmalıdır. Yalnızca antrenman öncesinde değil, gün boyunca yeterli miktarda su içmek, kas fonksiyonlarını korumak ve performansı artırmak için gereklidir.
Antrenman öncesi doğru beslenme, performansınızı artırırken kas yıkımını önlemeye ve antrenmandan maksimum verim almaya yardımcı olur. Dengeli bir şekilde alınan karbonhidrat, protein ve sıvı, enerji seviyelerini yükseltir, dayanıklılığı artırır ve toparlanma sürecini hızlandırır. Ancak her bireyin besin ihtiyacı farklı olduğundan, tüketilen miktar ve zamanlama kişisel faktörlere göre ayarlanmalıdır. Antrenman öncesinde doğru besinleri seçmek, sadece o anki performansı değil, uzun vadede kas gelişimi ve genel sağlık üzerinde de olumlu etkiler meydana getirir. Bu yüzden, bilinçli beslenme alışkanlıkları edinmek, spor hedeflerine ulaşmada kritik bir adımdır.