Süveyda’nın Hikayesi

Burak Kadir Türkkan 913 Görüntüleme Yorum ekle
7 Dak. Okuma

Süveyda, dışarıdan bakıldığında çok değişik ve anlamının pek çok kimse tarafından bilinmediği, ama günlük hayatta sıklıkla kullanılan kelimelerden bir tanesidir. Peki, biz Süveyda ismini nereden duyduk? Çok kıymetli Psikiyatri doktoru Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun gerçekten hayattan alınan hikâyeler adlı “Kırmızı Oda” dizisinde öğrendik. Orada izleyenler olmuştur, sürekli eşya çalan “Kleptomani; Çalma Hastalığı, bireyin, hiçbir ihtiyacı olmadığı halde maddi gücünün yeteceği başkasına ait olan, parasal değeri düşük nesneleri çalma dürtüsüne karşı koyamamasıdır.” Hikaye, bir genç kızın ailesinin onu doktor hanıma götürmesiyle başlıyor. Ve olaylar yavaş yavaş, Süveyda adlı genç kızın gerçek hayat hikâyesiyle öğrenilince neden böyle bir şeyler yaptığı ortaya çıkıyor. Gelin, şimdi Süveyda kelimesinin anlamına bakalım ve onunla ilgili başka bir hikâyeye göz atalım.

Süveyda kelimesi Arapça kökenlidir. Süveyda kelimesinin TDK sözlüğündeki anlamı şu şekildedir:

  • Kalbin ortasında var olduğuna inanılan siyah benek,
  • Kalpteki gizli günah.

Süveyda ismi Kur’an-ı Kerim’de bulunmamaktadır.

Hikâyemiz dünyanın dışarıdan bakıldığında en huzurlu, en mutlu şehrinin şirin bir yerleşim yerinde bir çiftlikte doğan Süveyda’nın değişen hayatı geçmektedir. Çiftliğin yakışıklı, karizmatik, tüm kasaba kadınlarının ve kızlarının hayran kaldığı, dışarıdan bakıldığında tabii de, ama ele avuca sığmayan hayırsız, herkesin canını yakan Muzaffer adındaki genç ile tarlada çalışan, mevsimlik işçi olan, ekmek parasını kazanmak için oraya gelen ailenin genç kızı Nur Hayat arasında yaşanır.

Bir gün Muzaffer atıyla patates tarlalarını dolaşırken Nur Hayat ile karşılıyor. Muzaffer ilk defa adam gibi adam olarak genç kadına âşık oluyor. Ve mevsimlik işin bitmesine yakın aralarındaki aşk her geçen gün büyüyor. Muzaffer koskoca Himmet Ağa’nın oğlu, ağa oğluna yanaşmanın kızını gelin alacak değil ya. Muzaffer git zaman gel zaman babasına Nur Hayat’ın ailesinin çiftlikte kalmalarını sağlıyor. Muzaffer ile Nur Hayat gel zaman git zaman içeresinde aşklarını gizliden gizliye yürütüyorlar. Himmet Ağa oğlundaki değişikliği fark edince gizliden gizliye oğlu muzafferi kâhya Hamdi’ye takip ettiriyor. Hamdi, Muzaffer’in tarlada çalışan Kudret’in kızı Nur Hayat ile gizli gizli bir şeyler yaptığını görüyor. Ağaya söylesem mi, söylemesem mi diyerek kara kara düşünüyor. En sonunda Kâhya, Hamdi Ağanın oğlu Muzaffer’i bir köşeye çekiyor özel bir durum var diye. “Muzaffer Beyim, kusura bakmayın. Sizin işinize karışmak benim haddime değil, ama babanız, benim sizi takip etmemi istedi. Ben de takip ettim ve sizi Kudret’in kızı Nur Hayat ile birlikte gördüm. Babanız kaç gündür benden haber bekliyor. İçim içimi yiyor, ne olacak ne yapmayı düşünüyorsunuz diye sizinle konuşmak istedim. Bir kusur işlediysem affedin beni Muzaffer beyim” der. Muzaffer de; “Kâhya, sen merak etme, ben babama uygun bir dille olayı izah edeceğim. Sen karışma” diyor. “Tamam, beyim” diyerek yanından uzaklaşıyor.

Birkaç gün sonra Muzaffer babası Himmet Ağaya “Baba, seninle bir şey konuşmak istiyorum müsaade edersen” der. Baba otoritesini sarmamak adına “Gene ne halt ettin” der. “Baba bir şey yapmadım, bu sefer hayırlı bir mesele için seninle konuşmak istiyorum” karşılığını verir. Baba davudi sesiyle; “Ayşe, bize iki orta kahve getir” diye seslenir. Baba ve oğul karşılıklı otururlar. Muzaffer konuya nasıl gireceğini bilemez. Himmet Ağa: “Oğlum ne söyleyeceksen söyle geveleme artık” der. Muzaffer: “Baba, ben bizim mevsimlik işçilerden Kudret’in kızı Nur Hayat’ı seviyorum”. Himmet Ağa sinirle oğlu Muzaffer’e; “Sen ne diyorsun it oğlu it. Koskoca Himmet Ağanın oğlu Muzaffer bir mevsimlik işçinin kızına âşık oldu. Gidip başka birinin kızını bulamadın mı?” Muzafferin suratına bir tokat aşk eder. Muzaffer de; “Baba daha bitmedi, kız hamile” der. Ağanın tepesi daha da atar ve oğluna tekme tokat dalar. Muzaffer’in ağzı burnu kan çanağı içinde kalır. Himmet Ağa Nur Hayat’ın babası Kudret’i çağırır ve “Pılınızı pırtınızı toplayıp buradan çekip gidin” der. Kudret anlamaz “Ağam ne yaptık biz” Himmet Ağa: “Onu kızına sor.” Kudret bir hışımla bağıra bağıra “Nur Hayat” diye bağırır. Nur Hayat; “Baba, ne oldu” diye sorar. Kudret; “Duyduklarım doğru mu?” Ne diyeceğini bilemeyen Nur Hayat boynu bükük vaziyette “Doğru” der. Baba;”Sen ne yaptın, kızım sen ne yaptın?” Apar topar bulundukları yerden kimseye bir şey söylemeden ayrılırlar, yaklaşık dört ay sonra Nur Hayat nur topu gibi bir kız evlat yani Süveydamızı dünyaya getirir. Kudret Süveyda’nın ismini kulağına söylerken “Sen benim ve ailemdeki kara bir lekesin” der. Kudret Nur Hayat’ın kızını istemez ve Nur Hayat’a Süveyda’yı başka bir aileye vermek için bir teklifte bulunur. Kudret; “Onu burada istemiyorum. Millete ne diyeceğiz?”

Nur Hayat ister istemez kızının başka bir aileye gitmesine müsaade eder. Süveyda’yı varlıklı bir aile alır. Büyütür, genç kız olur ama nedense hiç mutlu değildir. Çünkü çocuk yaşta bazı şeylere maruz kalmıştır.

Bundan sonrasını yazamıyorum kusura bakmayın. Çünkü ülkemizde yaşanan, kadınların başlarına gelen bazı olaylar kızımızın da başına gelmiştir. Kısaca şunu söylemek istiyorum. Ülkemizde bizler istesek de istemesek de bazı olaylar meydana geliyor. Basında yer bulmasa da sosyal medya üzerinden duyuyoruz. Duymadıklarımız da var. Elbette ki kadınlarımıza yapılan her türlü olayı esefle kınıyorum. Kadınlar susarsa tüm dünya susar.

Size bir de Süveyda ismine ait harf analizini paylaşmak istiyorum.

S          Kendinden emin bir yapınız var ve kararlarınızın arkasında durmayı başarıyorsunuz. Bunun yanında her konuda profesyonel kararlar verebiliyor olmanız ile de daima doğru sonuçlar ortaya çıkarmayı başarıyorsunuz.

Ü         Arkadaşlarınızla ve ailenizle bağlarınızın kuvvetli olması sizin her zaman hoşunuza gitmiştir. Arkadaş ve aile hayatına önem vermekle birlikte, onlarla vakit geçirmek için elinizdeki işi bile bırakabilecek karaktere sahipsiniz.

V         Samimi olmanız ve samimi sohbetler yapmanız, her zaman arkadaşlarınızın ilgisini çekiyor ve bu durumdan hoşlanıyorlar. Doğal olmanız sayesinde herkes sizinle sohbet etmek için sıraya giriyor.

E         İyi ve güvenilir bir arkadaş olduğunuzdan kimse sizinle arkadaşlık yapma konusunda çekinmez. Sürekli olarak çevrenize destek olabilecek kişilikte olduğunuzdan herkesin yardımına koşma konusunda üstünüze yoktur.

Y         Hiç kimseye kin güdecek bir kişiliğiniz yok. Kin gütmek ve insanları dinlemeden yargılamak size göre değil. Siz karşındakini sonuna kadar dinleyerek mantıklı kararlar veren bir kişiliktesiniz.

D         Mert ve güvenilir bir kişilikte olduğunuzdan etrafınızdaki herkes size güveniyor. Bunun yanında çevrenizdeki insanların problemleri ile birebir yakından ilgilenmeniz de ne kadar sorumluluk sahibi olduğunuzu gösteriyor.

A         Sakin bir kişiliğe sahip olmanız nedeni ile çözüm üretme yeterliliği çok yüksek birisiniz. Bu durum da sizin çevrenizdeki güvenilirliğinizi artırıyor. Kararlarınıza hep saygı duyuluyor.

Kadınlarımıza ve kızlarımıza sahip çıkalım ve en önemlisi de lütfen erkek evlatlarımıza, kadınlara nasıl davranması gerektiğini öğretelim. KADINLAR SUSARSA DÜNYA SUSAR.

Sevgilerimle…

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version