Yaşadığımız dünyada her durumun ayrı ayrı tadı var. Tıpkı yiyeceklerin damağımızda bıraktığı farklı farklı tatlar gibi. Acı olduğunu tahmin etmeden bir biberi tadıp şok etkisiyle ağzımızın yanmasını, o an aklımıza ne gelirse onunla tolere etmeye çalışırız. Bunu bir olayla bağdaştırdığımızda, beklenmedik anda başımıza gelen olaylara verdiğimiz tepkiler gibi düşünebiliriz. Bu gibi istenmedik durumların nasıl yönetileceği kişiden kişiye, farklı farklı hallerde değişiklik gösterir. Tıpkı yaşanılan duygu ve durum ne olursa olsun insanların olayları yönetme şeklinde uyguladıkları yöntemlerdeki farklılıklar şeklinde olabilir. Bilinçsizce panik halinde düşünmeden yönetilen durumlar daha büyük içinden çıkılması zor karışıklıklara yol açabileceği gibi; sakince düşünüp mantıklı bir sırayla yönettiğimiz durumlar yaşanılan oluş ne olursa olsun daha kolay içinden çıkmamızı ve yol almamızı sağlar. Bazen de acı olduğunu bile bile yeriz bir biberi veya yemeği. Yapmak isteyip de bir türlü eyleme geçmek de üşendiğimiz durumlara bir anda cesaret etmek timsali. Tatlı bir yiyeceğin bıraktığı tat da beklenmedik güzel sürprizlerle bağdaştırılabilir. Diğer tatların yorumunu da siz değerli okuyuculara bırakıyorum.
Acı, üzücü tatları bir kenara bırakalım. Peki sizin yaşamınızda en unutamadığınız, en tatlı tat hangisi? Bu bir evlilik teklifi, çocuğunuzun doğumu, hayal ettiğiniz bir başarıyı kazanmanız, çalıştığınız işte istediğiniz pozisyona gelmeniz gibi sayısız mutlu anlar olabilir. Başkaları için küçük sizin için devasa duygular içeren bir başarı veya mutluluk da olabilir. Önemli olan başardığınız küçük görülen durumun sizde bıraktığı tadın nasıl olduğu…
Bir de damağımızdan uzun süre tadının gitmesini istemediğimiz çok severek yediğimiz yiyecekler var. Tatlı, acı, ekşi olmasının önemi olmayan, damak tadımızın ve zihnimizde bıraktığı etkisinin oluşturduğu tarif edilemez lezzetli tat gibi. Bu hissi de şöyle tanımlayabilirim kendi duygularımla. Uzun süre başarmak için emek verdiğiniz bir şeyi başardığınızda nasıl hissedersiniz? Çok uğraştınız, zaman zaman vazgeçtiniz, yorgun düştünüz. Sonunda ulaştığınız zaferin tadı, sizce de devasa, lezzetli bir tat olması gerekmez mi?
Ulaşılan zafer çok büyük ve yorucu olsa da sonunda bırakacağı o lezzete değmez mi?