Tekamül nedir? Bu gün tekamül üzerine konuşalım.
Tekamül, kelime anlamıyla gelişme, olgunlaşma ve evrim anlamına gelmektedir. En basit tanımıylaysa; dünya hayatına gelmeden önce seçtiğimiz yoldur. Dünyaya bedenlendiğimizde hatırlamadığımız ancak ruh düzeyinde imzaladığımız kontratlarımızdır. Bedenlenen ruh, kamil insan seviyesine ulaşmak için bir takım aşamalardan geçer, her aşama biraz daha olgunlaşmak içindir. Her daim içimizde var olan sevgili özümüze geri dönme sürecinde ruh, kademeli olarak sürekli gelişir. Bu süreçte her ruhun dünyadaki temel gayesi ve arzusu tekamül etmek, en nihayetinde nihai evrensel bilince ulaşmaktır.
“Tekamülümün neresindesindeyim?” Hayatı sancılı bir süreç olarak görmeye, kurban rolü oynamaya gerek yok; çünkü bu gerçek dışı olurdu. Bilge olan ruh, bu dünyaya gelmeyi seçerek dualiteyi kabul etti. Hepimiz şu anda yeteri kadar hatırlamıyor olsak da çok cesuruz. Siyaha, beyaza, acıya, tatlıya gönüllü olarak geldik. Yaşam amacımızı gerçekleştirmek için yürüyoruz bu eşsiz yolu…
Peki, yolda olma halini en iyi nasıl deneyimleriz? Elbette farkındalık kazanarak… Farkındalık düzeyimizi hayat serüvenimiz içinde en güzel “dengede olma” haliyle artırabiliriz. Sorun yaşadığımız her durumun ardında mutlaka abartılı bir bakış açısı vardır. O halde sorun iyidir, çünkü bize hangi noktada ipin ucunu kaçırdığımızı gösterir. Her bir çözülmede hem şifa hem farkındalık gelir.
Yol’u sevin. Sizi en iyi versiyonunuza götüren bir araçtır.
Kendinizi onurlandırın, büyük bir cesaretle Dünyada tekamül etmeyi seçtiniz.
Her birimizin süreci ayrı ayrıdır. Her birimiz tekamül sürecinde farklı deneyimler yaşar, bambaşka erdemler kazanarak ilerleriz. Hayat amaçlarımız bizi başka yönlere götürse de, düşüncelerimiz, erdemlerimiz, yeteneklerimiz çeşit çeşit olsa da hepimiz bir noktada birleşiriz. Varacağımız nihai nirvana, bir olmak, evrensel bakış açısıyla bakmak, ışığa doğru gitmektir, sonsuz sevgiyle bütünleşmektir.
Yol’a güvenmek… En önemli ve kritik nokta budur. Hepimizin yüce ilahi planda önemli bir yeri vardır. Hiçbirimiz bir diğerinden daha özel veya üstün değilizdir. Aksine her birimizin farklı amaçları ve görevleri vardır. Başkalarıyla kendini kıyaslamak güvensizlik duygusu yaratır, ilahi sisteme olan güvenimizi sarsar. Yalnız veya unutulmuş değiliz. Destekleniyor, gözleniyor ve çok seviliyoruz. Dolayısı ile akışta güvendeyiz. Ancak tam bir güven duygusuna eriştiğimizde en güzel teslimiyet halinde olmak mümkündür.
O’na, tek gerçeğe kavuşmak için tekamül yolunda her olan biten kutsal değil midir?
O halde tefekkür haline geçelim ve beraberce şükredelim;
“Beni tekamül yolumda şimdiye kadar zorlayan, zorlamış olan ve ne varsa teşekkür ederim.
Hepsi beni şimdiki “ben”e dönüştürdü ve hala dönüştürmekte. Dönüşüme teşekkür ediyorum. En yüksek hayrıma, en iyi versiyonuma dönüşebildiğim, dönüşüme izinli olduğum için şükürler olsun.
Yaşadıklarım sayesinde kazandığım erdemlere şükürler olsun.
Yaşam yolum boyunca destek alabildiğim ve destek verebildiğim için şükürler olsun.
Sonsuz ilahi sevgiyi hissedebildiğim için şükürler olsun.
Yaşadığım her şeyin ve bundan sonra da yaşayabileceğim tüm olasılıkların benim iyiliğime olduğunu bildiğim için şükürler olsun.
Her daim Yaratıcı’ya güvenerek, tam teslimiyette kendimi akışa bırakabildiğim için şükürler olsun.
Teslimiyette olduğumda, ilahi sistemin en mucizevi dizaynı bana sunduğu için şükürler olsun.”
Dilerim yolunuzun bundan sonrası kolaylıkla ve keyifle geçsin.