Sevgili okurlar hepinize merhabalar. Ben deniz Ömer DURAN. İlk yazımda sizlerle hem biraz muhabbet etmek hem de tartışabileceğimiz konulara değinmek istiyorum.
Teknoloji denilince, aklımıza son zamanlarda Elektrikli veya elektronik ürünler üzerine gelişim süreci geliyor. Ancak teknoloji; günümüze kadar pek çok alana hizmet eden buluş ve icatlardan geçiyor. Teknoloji ve çağ kelimesi farklı yazılsa da aslında birbirleri ile çokça ilişkili anlamlar taşıyor. Bildiğimiz ve bilmediğimiz çağın bilim insanları teknolojiyi her zaman bir üst çitaya taşımıştır. İnsan hayatına büyük katkı ve kolaylık sağlamakla beraber kötü sonuçlara da yönelebilen bu olgunun, biz hem iyi hem de kötü sonuçlarını konuşalım.
İlk buluşlardan ateşi kontrol etmek ile başlayarak, taş devri dediğimiz çağlarda, Ateşi kontrol etmek; insanların yemek ve ısınma problemleri ortadan kaldırmaktaydı. Beraberinde tabii ki de insan oğlunun tabiata zararları da söz konusu ki Ateş yakmak için sürekli bir orman katli söz konusu oldu ve olmaya devam ediyor. Ateşle birlikte ziraat da keşfedilseydi belki de bambaşka bir dünyaya merhaba diyebilirdik. Doğamız gereği sürekli bir gelişim durumumuz söz konusu, ancak farkında olmadan veya bilinçli olarak tabiata verdiğimiz zararlar bir gün bizlere kolaylık sağlamaktan çok elinin tersini gösterecek. Şimdi şu şekilde de düşünebilirsiniz; ”Yahu Ömer, artık doğal gaz var.” Pekâlâ, doğal gazı kullanıyoruz. Rafine edilmeden önce o gazlar yer altında sıkışık bir biçimde duruyor. Biz onları yerin altından çıkarttıktan sonra kalan boşluğu ne dolduruyor? Şimdilerde yaşadığımız sarsıntılar yani depremler, Orta Doğunun petrol ve gaz hatlarından kalan boşluklar yüzünden değil midir sizce? O boşlukları tektonik levha dediğimiz ve üstünde yaşadığımız alanlar dolduruyor. Haliyle bizde bu dolum süresince canlarımızı yitiriyoruz. Aslında bu yazıdan çıkartmanızı istediğim bir alt bilinç var; Her bir insan, potansiyel bir bilim insanı veyahut mucit olabilir. Alternatif kaynaklar keşfedebilir ya da hali hazırdaki kaynakları geliştirebilir. Ancak bir adımımız neleri tetikliyor ve ne sonuçları doğuruyor bunları da düşünmemiz gerekiyor. Belki şu anda masum ve işlevsel görünen teknoloji yarınlarımıza zulüm ve acı getirebilir. Bilinçli olmak ve ders çıkartmak hepimizin görevi.
Yaşadığımız bu hayatın kıymetini elbette bileceğiz ve en iyi şekilde yaşamaya çalışacağız ancak geleceğimizi yani çocuklarımızı da düşünmekte çok fayda var. Umarım ilk yazımda sizlere birazda olsa farkındalık oluşturabilmişimdir. Sevgi ile kalın. Hoşça kalın.