Yazın sıcağında, siz hiç iliklerinize kadar donduğunuzu hissettiniz mi?
Ben dondum…
Ben soldum…
Ben bir Temmuz sabahında sol yanımdan oldum.
Kendimi bildim bileli en sevdiğim ay Temmuz ayıydı. Yazın tam ortası, en sıcak en cıvıltılı günlerin en tatlı yaşandığı bir ay. Tatile gitmek, dinlenmek, plan yapmak. Kısacası her şey için seçtiğim yazın en güzel en sıcak en iyi hissettireni; Temmuz!…
Bilemezdim ki o zamanlar; bedenimi değil bu defa ocağımızı yakan ateşin Temmuz olacağını. Suçlu o değil şüphesiz! Yaradan öyle istemiş. Canım Babam! dünyaya geldiği ayda bu yalan dünyadan gidecekmiş.
Babam; Sol yanım, Ulu Çınarım…
Kayıtsız şartsız sevdiğim ve güvendiğim tek erkeğim. Adam gibi adam sadece “Babam”.
Kokuna sarılıp sarmalansam yine,
Uzunca bir süre, gerçekmişcesine…
Koluna girsem dolaşsak sokak sokak.
Sohbet ede ede arşınlasak caddeleri,
Yorulunca otursak bir kafede
Ya da parkta ki bir bankta,
Belki de en sevdiğin kumsalda.
Dursak…
Soluklansak,
Uzaklara dalarak geçmişe bulansak,
Gözlerimiz dalınca, geleceğe hayaller kursak,
Ben bulutlanınca Sen güneş açsan,
Sarsan yine benim çocuk ruhumu,
Sarmalansam güçlü kollarında
Sımsıcak güven dolu,
Sol yanımı ısıtsan Babam!..
Ve ben hiç uyanmadan…
Sen yanımda kalsan,
Yanağımdan kaymadan gözyaşımı tutsan.
Elma şekeri alıp, gülümseyerek şımartsan.
Uçan balonumu bu kez tutsan, kaçırmadan
Gökyüzünde akşam bulutu gezse yavaştan,
Deniz durulsa, ortalık olsa sütliman,
Takalar seyretse sabahlara kadar durmadan
Martılar eşlik ederken balık kokulu ağlara,
Girsek yine kol kola düşsek yollara,
Kumsalda çıtırdayan kumlara basa basa.
İyot kokusu vurdukça akşamın kızıllığında,
Bir şarkı mırıldansan hafiften kulağıma.
Güneşin yerini Ay ışığı aldığında,
Yakamozlar, evimize doğru kaydığında
Gittiğin yerden bir gün için de olsa;
Gelir misin Baba?
Sol yanım boş,
Bomboş kaldı gidişinle,
Günlerim yarım, yıllarım eksik
Yüreğime ağır geliyor sensizlik.
Acısı da özlemi de geçmiyor. Sadece alıştığım (alıştığımız) senin bedenen yanımızda olmadığın. Sevdiği birini hele ki canından kanından bir ebeveynini kaybeden her insanın yaşadığı ve yaşayacağı bir duygu bu. Üşümek ya da donmak; yanmak ya da kavrulmak sadece fiziksel ve çevresel ısı değişimi ile olmuyor maalesef. İçinize ruhunuzdan yansıyan duyumsamalar her hücrenizi sarmalıyor.
Özellikle yedi yıldır söylediğim ve maalesef yaşayarak deneyimlediğim hislerimi tekrarlıyorum; Hayatta iken sevdiklerinizin, özellikle Anne ve Babanızın değerini bilin. Sonrasının telafisi yok…
İçinizden geldiği an öpün, sarılın, sevdiğinizi söyleyin. Hiç bir şekilde sevgi gösterisi yapmaktan çekinmeyin. Ben bunların hepsini yaptım. İçimde babacığımla, “şunu da yapmadım” dediğim hiçbir şey kalmadı fakat yapmayı istediğim hayaller yarım kaldı şüphesiz. Son sözüm yine Canım Babama;
Nurlarda uyu güzel Adam, mekanın Cennet olsun.
Temmuz sıcağında buzlar yağmıştı bedenime,
Ben artık yazları sevemiyorum Baba!
Gitmek istemezdin biliyorum,
Yok olmadın ki sen, yaşıyorsun her anımda.