“Türkiye’nin filtresiz bir aynası. Türkiye’nin yüzünü Instagram’dan öğrenmeye çalışırsanız yanılırsınız. Twitter’dan öğrenmeye çalışırsanız daha fazla yanılırsınız ama TikTok gerçeği yansıtabiliyor.” diyor gazeteci Önder Abay. Ne de olsa Hindistan 119.3 milyon kullanıcı ile birinci sıradayken, onu ikinci sırada 39.6 milyon kullanıcı ile Amerika izliyor. Bilin bakalım üçüncü sırada kim var? 28.4 milyon aktif kullanıcısı ile Türkiye!
Dünyanın en hızlı büyüyen sosyal platformu olan TikTok, Çin menşeli bir uygulama. 150’den fazla pazarda gördüğümüz TikTok, tam 75 dilde kullanıma hazır ve nazır. Bu kolaylıklarından ötürü de, dünya çapında aktif olarak 1 milyardan fazla kullanıcıya sahip. Üstelik hem Türkiye’de hem de dünyada AppStore’da en çok indirilen uygulama ünvanına da sahip.
TikTok uygulamasının çalışma prensibinde 15 saniyelik videolar çekiyorsunuz. Her ne olursa! İçerik sınırlaması yok, hayal gücü zirvede, aklınıza ne gelirse, canınız ne isterse. Amaç ise bu özgürlükler dünyasında ilgi çekmeyi başarabilmek. Sonunda ne mi oluyor? TikTok uygulamasında keşfete düşüyorsunuz, böylece daha çok kişi sizin videolarınızı izliyor, beğeniyor, yorum yapıyor. Böylece para kazanmaya başlıyorsunuz, kazandıkça daha çok video çekip atıyorsunuz, daha çok canlı yayın yapıyorsunuz ve kısır döngü başlıyor. Bu şekilde devam etmeyi başardınız ve takipçi sayınız katlanarak çoğaldı mı? O halde tebrikler, artık bir fenomensiniz!
TikTok özellikle milenyum ve Z kuşağı arasında popüler. Yani 2000 yılı sonrası doğanlar arasında. Çünkü Z kuşağı denince akla bireysellik ve özgürlük gelir. Burada Bihter Ziyagil’in bir türlü bitmek bilmeyen cümlesini revize edip “Tabi ben aileleri tarafından TikTok’a emanet edilen çocuklara çoğu bakımdan yetersiz gördüğüm ailelerin ebeveynlik yapmasına şiddetle karşıyım ama!” diyesim geliyor ama öyle! Niye mi? Şimdi madalyonun arka yüzüne bakalım…
Tiktok, Alice Harikalar Diyarı misali bir özgürlükler ülkesi, kabul. Z kuşağı iyi kafa dağıtıyor, gülüp eğleniyor, dalga geçiyor, zaman öldürüyor ve daha bir çok şey… Ancak bu uygulama sadece genç neslin değil, aynı zamanda bazı(!) 50’li, 60’lı yaşlardaki insanların da ne amaçla kullandıkları kestirilemeyen(!) bir uygulama. Daha açık konuşmak gerekirse pedofili vakalarının maalesef iyice arttığı ülkemizde bu uygulama ve daha niceleri, çocukların hemen her hallerine ulaşmak için, adeta eşi benzeri bulunmaz bir bilgi havuzu. Nitekim İngiliz Çocuk Vakfı Barnardo’s, çocuk görüntüleri almak için pedofillerin TikTok’u yoğun kullandığı uyarısı yapmıştı geçen yıllarda. BBC News’e göre, işin kötüsü bu ahlak yoksunu hesapların şikayet alsalar bile, TikTok tarafından kapatılmaması…
Sosyal medya bir anda parlayabileceğiniz bir yer olduğu gibi, bir anda itibarınızı sarsacak kadar da keskin uçları olan bir mecra. Evet bazı çocuklar veya yetişkinler sadece ‘geyiğine giriyoruz’ deyip eğlense de, pek çok yetişkin kişinin niyeti aslında insan avı. Ve maalesef bu insan avından henüz 13 yaşından küçük çocuklar dahi etkileniyor ve tuzağa düşürülüyor ve bu masum çocuklar sosyal olayım derken sos oluyor bu zihniyetin masalarına. Çocukların ev haliyle paylaştığı videoları gören sapık zihniyet onlara iltifatlar yağdırınca, çocuk bunu kötüye yormuyor ve zamanla iyi niyetinin kurbanı olup tuzağa düşüyor. Ardından tehdit ediliyor, çocuk el mahkum ne istenirse veriyor ve sonrası ya depresyon, ya intihar, ya da en iyisini düşünürsek davranış bozukluğu…
Nitekim Amerika 13 yaş altındaki çocukların verilerini topladığı gerekçesiyle şirkete tam 5.7 milyon dolar rekor bir ceza verdi. Demem o ki sevgili anne ve babalar, uyanık olalım. Çocuğun eline telefonu vermekle iş bitmiyor, aksine başlıyor! Bu çağda sadece gözün kulağın açık olmayacak, yetmez, bilinçli de olacaksın, okuyacaksın, ve en önemlisi çocuğunun dünyasına inip onun yürüdüğü sokaklarda gezeceksin, onun duygularını okşayıp seveceksin, onun hayallerini süsleyeceksin, onun düşüncelerinde siyah lekeler varsa temizleyeceksin. Yani şöyle bir devir ve bir sürü tehlikeli materyal varken, Allah sadece anne babalara değil, çocuklara da kolaylık versin…
TikTok uygulamasının başkenti Hindistan’da bir dönem TikTok uygulaması bu gibi nedenlerden ötürü yasaklanınca, genç bir çocuk dayanamayıp intihar etti. Çünkü utandıkça izlediğiniz videolar o kadar bağımlılık yapıyor ki, çıkamıyorsunuz uygulamadan ve yokluğuna tahammül edemiyorsunuz. O yalancı dünyada önemlisiniz, özelsiniz, farklısınız. O yoksa zerre kıymetiniz yok.
Tiktok ile artık mahallelerden de popstarlar, fenomenler, ünlüler çıkıyor. Pek çok kişi artık en hızlı şekilde parayı bulmanın, şan şöhret sahibi olmanın, farkındalık oluşturmanın peşinde. Ama bunu en kısa yoldan yapmanın derdinde! Evde bebek gibi konuşarak 2 yaşındaki çocukcağızın taklidini yapan yaşlı amcalar mı görmüyoruz? Küçücük çocukların ellerinde tesbih, oyuncak tabanca ve çakı bıçakla “düştüm mapus damlarına öğüt veren çok olur” şarkısı eşiliğinde kabadayı misali salınmalarını mı görmüyoruz? “Kimin kocası buuu” diye yapay aşkını haykıran kadınlar mı görmüyoruz? Yani say say bitmez ama hepsini izlerken tek bir duygu hissediyorum; CRINGE! Türkçedeki açılımı ise; başkasının yerine utanmak! Aklım almıyor bazı videoları izlerken, dayanamayıp kapatıyorum, zaten bir sürü boş bilgiyle beynimiz işgal altında, daha fazla niye acı çektirelim…
Sonumuz hayr olsun!