Başlığa bakıldığında ticaretle ilgili bir yazı olduğu düşünülebilir. Fakat konu toptan ya da perakende ürün alıp satma meselesi değil. Konu; ırkçılık, fanatizm, faşizm, çarpıtma…
Filistin olayları başladığı günden beri ülke kutuplaşmış durumda. Bir taraf Filistin’in, Kudüs’ün Müslümanlar için üçüncü kutsal mekân olduğunu, ilk kıblemiz olduğunu, Efendimiz (sallallahüaleyhivesellem)’in Mirac’a çıktığı yer olduğunu bilir ve Gazze’de katledilenlerin din kardeşlerimiz olduğunun bilincindedir. Bu sebeple ilk günden beri Filistin’in yanındadır. Hatta vahşet öyle duruma geldi ki sadece duyarlı Müslümanlar değil, tüm dünyadaki vicdan sahibi insanlar ayaklanmış durumdadır.
Bir taraf da: “Araplar da bizi sırtımızdan vurmasaydı, ben Türk’üm, Filistin’den bana ne” gibi söylemler içerisindeler. Tarihe baktığımızda, 1. Dünya Savaşı’nda bazı Arap kabilelerinin, İngiliz kışkırtması ile bize karşı cephe aldıklarını görüyoruz ama bu bütün Arapların toptan kötü olduklarını göstermez. Meselâ Ebu Cehil bir Arap’tır ama İslâm düşmanı, kötü bir müşriktir. Ebu Bekir (r.a.) Efendimiz de Arap’tır ama yeryüzünde gelmiş geçmiş en iyi müminlerden, insanlardandır. Arap düşmanlığının altında yatan şey ise İslâm’a karşı olan düşmanlıktır. Lâikliğe bir halel gelecek diye çekinirler. İslam düşmanlığı, ölen binlerce bebeği göremeyecek kadar kör etmiştir vicdanlarını, kalplerini.
Bir de Türk olduğu için Filistin’i önemsemeyen faşist bir kesim var. Onlar da Gazze’deki insanların yanında olduklarını söyleyince Türklükleri zedelenecek diye korkarlar, Siyonist Yahudiler gibi sadece kendi ırklarına zarar gelmesin zihniyetindeler.
Bu meselenin haricinde bir de ülke olarak ‘Osmanlıcılık, Atatürkçülük’ meselemiz var 100 yıldır.. Osmanlıcı kesim, sadece Osmanlı padişahlarının ve yönetiminin doğru olduğunu, tüm padişahların hatasız olduğunu savunup, Atatürk’ü düşman olarak görürler. Aynı şekilde Atatürkçü kesim de Cumhuriyetin, lâikliğin tek doğru yönetim olduğunu söylerler, Atatürk’ün hatasız olduğunu düşünüp 623 yıllık geçmişimizi yok sayarlar. İşte tüm bunların adı; toptancılıktır. Peki insanlar neden geniş açıdan bakmazlar, birini putlaştırırken birini yok sayalar, bir insanı sevseler de sevmeseler de hem doğrularını hem de hatalarını aynı anda kabul edemezler? Çünkü sadece duyguları ile hareket ederler, sadece kendi inandıkları ideolojinin doğru olduğuna inanırlar. Onlar için ya ‘şucu’sundur ya da ‘bucu’, ortası yoktur. Hükûmet bir başarıya imza attığında kafalarını kuma gömerler ya da itibarsızlaştırmaya çalışırlar. Muhalefet doğru bir söz söylediğinde onu görmezden gelirler.
Toplum olarak evrensel düşünmeyi, olaylara objektif bakmayı öğrenmemiz gerek. Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi milletten, inançtan olursa olsun bir çocuk zarar görüyorsa onun yanında olmalıyız.. 623 yıllık köklü ceddimizin, 100 yıllık, şanlı zaferlerle kazanılan vatanımızın savunucuları olmalıyız. Peygamberler bile hata yaparken ülkemizin tüm yöneticilerini hatalarıyla, doğrularıyla kabullenmeliyiz (sevmesek bile). İşte uygarlık, işte medeniyet, işte kültür böyle bir şeydir..