Türk Mitolojisi

Ayşe Karasu 180 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

TÜRK MİTOLOJİSİNDE GÖĞÜN KATLARI

Altay Türklerine göre gök 17 kattır. En üst katta Kayra Han oturur.

16. katta oğlu Ülgen, altın tahtta oturur.

9. katta oğlu Kızagan oturur.

7. katta oğlu Mergen oturur. Aynı katta gün ana, ay ata oturur.

5. katta ise yaratanlar yaratanı Katay Han oturur

TENGRİ

Tanrı demektir. Gök tanrı, her şeyin yaracısıdır. Türk panteonunun ana tanrısıdır.

Orhun yazıtlarında okunan ilk sözcüktür.

KAYRA HAN

Gökyüzündeki tanrıların en büyüğüdür. Varoluşun ve yaratıcılığın sembolüdür.

Yeryüzünü yarattıktan sonra dokuz dallı çam diker. 16. kata oğlu Ülgen’i oturtturur.

Dokuz kişinin bu dallardan türemesini, dokuz ulusunda buradan meydana gelmesini sağlar.

Ülgen, Mergen ve Kızagan adında üç oğlu vardır.

ÜLGEN

Kayra Han’ın oğludur. Göğün 16. katında altın dağda altın tahtta oturur.

Gök cisimlerini yönetir. İnsanlara ateş yakmayı öğretmiştir.

İyilik yapmayı sever. Elindeki topuzu yaşam ağacına benzer ve öylesine dallı budaklıdır.

Ülgen’in kendisi, kızları ve oğulları insan şeklindedir. Biri sağında diğeri solunda iki ak güneş vardır. Adaletin ve savaşçıların koruyucusudur.

MERGEN

Kayra Han’ın oğludur. Aklı ve zekayı temsil eder. Göğün 7. katında oturur.

Oku ve yayı bulunur. Attığı ok hedefini şaşırmaz. Bilimi ve felsefi simgeler.

KIZAGAN TENGRİ

Kayra Han’ın oğludur. Savaş tanrısıdır. Göğün 9. katında oturur.

Orduları yönetir. Savaşçıları korur. Şamanlar göğe çıkarken Kızagan Tengri’yi

“kırmızı yularlı, kızıl erkek deve sırtında, gökkuşağı asalı baba!” diye çağırırlar.

Yukarıda yazdıklarım Türk mitolojisinde ana karakterlerdir. Bunun gibi bir sürü karakter mevcuttur. Mitleri her toplumda benzer şekillerde bulursunuz. Belki farklı isimlerle, farklı işaretlerle… Çünkü insanın dünyayı anlamlandırma çabası aynıdır. Aynı akıl, aynı zeka, aynı insan.

Atalarımızın İslam’la şereflenmesinden sonra bu çaba kutsal kitapları, peygamberlerin hayatlarını öğrenmeye, anlamlandırmaya yönelmiştir. Aradıkları yanıtları bu aracılarla bulmuşlardır. Tabi ki bu gibi değer değişimleri toplumsal bir süreçtir ve zaman alır. Hala izlerini sürebildiklerimiz dahi vardır. Örneğin, Al Basması gibi.

İslam’ın çiçek açtığı Turan dünyasında çok tanrılı mitoloji unutulmaya yüz tutmuştur. Allah’ın varlığına ve birliğine inanan atalarımızın ululuğunu unutmayalım.

Günümüzde başka milletlerin tarihini, kültürünü, mitini, efsanesini konu edinen sinema sektörü sayesinde insanımızda bir merak uyanmıştır. Bu merakı kendi asırlık kültürümüze, insanlık tarihi kadar eski tarihimize yöneltmek gereklidir. Sektöre kendi özümüz yansıtılmalıdır. Nesillerimiz yabancı mitleri değil bizim mitlerimizi öğrenmelidir. Böylece atalarının duygu ve düşüncelerini hissedebilirler. Yeni ile eski arasında bağ kurmuş olurlar.

Mitler aracılığıyla Türklük bilincini uyandırmalıyız. Gök kurt sayesinde hayatta kalan, onun soyundan türeyen Türk’ü kendi nesli unutmasın.

Türk boyları, ilini, töreni kim bozabilir idi? Türk boyları, irkil, uyan.

Bk-1-d-41-19 Doğu Yüzü, Orhun Yazıtları (Bilge Kağan)

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Ayşe Karasu
Bağlantılar:
Öğretmen Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version