Umutlu bir şey yazmalı,
Övmeli güzel havaları,
Her şey güzel demeli,
Ama yok bir kırıntı bile yok.
Beni güzel havalar mahvetmedi.
Ah Mosalisa!
Yaş otuz beş bile değil üstelik,
En sevdiğim şair ölümü seçti.
Şiirler dizilerde sevildi,
Yoksa kaç bilirdi.
“Balkona yorgun çamaşır asmayı”
Şiir mi bu derlerdi?
Kadından da şair mi olurmuş?
Ah! Ne yazılmaz ki şimdi…
Kirli bahçelerde gül gibi kokarken,
Yüzleri camlarda solan kadınlar,
Dantelleri örmekten sararan,
Yine de beyaz iple ören kadınlar,
Bekleyen bekletilen,
Paslı tenekelerde çiçek açtıran kadınlar,
Ah! Yakıştıramadınız insan olmayı.
Ama sevdiniz kalçalarını, memelerini,
Dişi dediniz diliniz damağınız kurudu.
Hey! Yavrum hey! Analar neler doğurmuş.
Nidaları attınız içerek kusarak,
Aşklarından öldünüz güya,
Sevdiniz belki kendinize yakıştıramadınız,
Bir kadını sevmeyi,
Umutlu bir şeyler yazacaktım,
Güzel havalar gibi,
Dün gördüm son sigarası içerken,
Ölen birini,
Deliyim ben deli,
Topluyorum ölümleri çuvallarım dolup taşıyor.
Yüzlerini hiç unutmuyor,
Hepsi gülüyor,
Hepsi delirmiş,
Tutamıyorum kalemi,
Sayfalarımı kirletiyorlar.
Elime dokunuyorlar.
Masa devrildi.
Masa yok ki deli!
Kim konuşuyor, kim var orda?
Umutlu bir şey yazmalıydım,
Umut…
Umut
Şair
Yorum yap
Yorum yap