Uyan Can Evindesin

Büşra Yıldırım 485 Görüntüleme Yorum ekle
2 Dak. Okuma

Bir çocuk sesi yankılanıyor kulaklarımda. İçten bir telaş sardı, dört bir yanımı! Ne yapacağım şimdi? Uyandım işte, uyandım bak gördün mü diye, haykırmak istedim. Uyanmak yetmiyordu, bu saatten sonra. Saatler artık başka ilerliyordu. Akıp giden zamanı tutmak ne mümkündü. Bu uyanıştan sonra bir şeyler yapmadan nasıl durabilirim dedi, kadın. Düşündü, düşündü…

Zihni bazen oyunlar oynuyordu elbet; ama geçmişteki hangi kızgınlık hangi kırgınlık dahası hangi ahmak an onu durdurabilirdi ki. O zihninden geçenleri izlemeyi öğreniyordu. Bekliyordu artık geçip gitsinler diye. Çünkü artık bir amacı vardı. Hayırlı olan düşüncelere daldı. Sesini ne şekilde duyuracaktı, nasıl dokunacaktı birilerine tam olarak karar verebilmiş değildi. Akışa bıraktı kendini şu sıra. Aslında şimdiyi kaçırmadığında gözleri ışıldıyor; ışığıyla neşesi, enerjisi görmek isteyenleri de sarıyordu pek tabii ki.

Yine de dahası taşması için dolması lazımdı önce. Dolmaksa sanıldığı kadar kolay değildi işte. Heybene koyarken yoldan topladıklarını, zaman zaman döküp paylaşman gerekiyordu ne varsa heybende. Aç kalırım diye korkmak olmazdı. Az çok demeden paylaşmalıydın. İmece usulü, herkes bir şeyler koyarsa ortaya azdan çok olurdu. Soğan ekmeğin yanına, zeytin peynir de konurdu.

Nitekim düşmüştü yollara, yolculuk başlayalı epeyce olmuştu. Yolcu olduğunu biliyordu artık. Sen yoldasın, ben varıyorum çoktan derse ne yol biterdi ne yolculuk. Biterdi bitmesine belki ama elde kalanda yitip giden bir ömür olurdu. Biz bilincine varınca ancak şenlenirdi yolculuk. Yolun hakkını vermek lazımdı. Amaçsızca bir oyana bir bu yana sallanır dururduk biz olmazsak. Sen kendi başına ek biç doldur heybeni, üst üste istiflediğin ne varsa küf tutar paylaşmadıktan sonra! Neye yaradı onca emek? Bilinç sendelerse en fazla yatay bir zeminde yol alır, ilerledim dersin. Yürüyorum sanırsın. Oysa gayesiz gitmektesin. Ben diye diye kalırsın bir yerde. Ne zaman ki bize dönersin ne sen kalır ortada ne ben. Hepimiz bir, herkes sen. Biz derken kendini bulmuşsun. Bire dönmüş, kendin olmuşsun.

Dik bir yolda yürümektesin amacın var, gayen belli. Yol zor yol engebeli bir o kadar güzel bir o kadar keyifli. Hatırlı artık can evindesin, can evinden birliğe gitmektesin… Ah kadın…

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Öğretmen / Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version