“Hayattaki en önemli soru sizce nedir?” sorusu yıllardır herkesten farklı bir cevap alarak dillerdeki yaşamını sürdürüyor. Ben de bir yanıt bırakayım o halde bu koca boşluğa.
Evrendeki her şey yalnızca kendimizi tanımamızla başlar.
Nefes almak herkesin yaptığı bir eylemdir, istekli veya isteksiz. Asıl olan düzenin düzensizliğine rağmen kendi benliğinle varım diyebilmektir.
Var olmamızın anne rahmine düşmemizle pek bir alakası olduğunu düşünmüyorum, bence kendimizi ilk nasıl ve nerede hatırlıyorsak o gün var olmuşuzdur. Bir veya iki yaşını hatırlayan yoktur çünkü, fakat ilkokulda aldığı ilk aferini çoğumuz hatırlar. Bilimsel bir açıklamaya göre kötü anlarımızı zihnimiz iyilere nazaran daha çok hatırlarmış. Kötü anlarımızla var oluyor belki bazılarımız, işte o kişiler gelecekte kendi için en iyi şeyleri başaracak insanlar… En azından bazı tezler böyle söylüyor.
Varız, peki. Biz kimiz? Parmak izimiz tek, ailemiz tek, kimseyle tamamen aynı görüşlere sahip değiliz. Tarzlarımız o kadar farklı ki bu bir kıyafeti giyiş şeklimizden bile belli oluyor. Bizi onlardan ayıran şey ne, fiziksel özellikler mi? Hiç sanmıyorum. Günümüz dünyasında olduğu gibi birkaç estetik operasyonla hepimiz birbirimize benzeyebiliriz, hatta bu şekilde güzel olduğumuzu da sanabiliriz. Oysaki çok değil 30 yıl önce şimdiki değiştirip aynı olmaya çalıştığımız vücutlarımız modaydı. Şimdi insanlara psikolojik hastalıklar yaratan kilolar, yıllar önce herkesin olmaya çalıştığı bir şeydi. Yani biz fiziksel özelliklerimiz değiliz, onlar ayırt edilmemizi sağlayan farklılıklardan fazlası değil.
Bizi biz yapan içimizdeki cevherler. Bu fikirleri birkaç deneme yazarı dışında dile getiren pek kişi olmaması bazen çok batıyor insanın hayatına, buna göre yaşamak zorunda bile hissedebiliyoruz. Ama bence bu, düzene ayak uydurmamızı gerektirmiyor, sadece gerektiriyor gibi yapıp yaşayarak kendi alanımıza geri dönmemiz gerekiyor. Çünkü onların yapmanı istediği şeyi yaptığında kodlanmış bir robot oldukları için sadece gülümsüyorlar sana, ama sen düzenden farklı bir şey yapıp bunu yararlarına sunduğunda o kadar hayret ediyorlar ki… Ve bunu bir defa bile başardığında onlar da kendini sorguluyor.
Bu karmaşık cümleler senin adını oluşturuyor hatta, biraz düşündüğünde hayatından parçalar bulabilirsin. Dışladığın kendin aslında sana yardım etmekten başka bir şey yapmıyorken sen onu yıllardır susturmayı tercih ettin.
İşte bu yüzden en önemli sorudur: ‘‘Sen kimsin?’’
Kim olmaktan zevk alıyorsun ve yapabildiğin en iyi şey ne?
Herkes olabildiği en iyi kişi olduğunda, her gün kendinin daha iyi yeni bir versiyonunu oluşturduğunda Dünya denen yer daha iyi hale gelecek. Bir gün…