Herkese merhabalar sevgili okuyucularım.
Her ayın 27. günü birlikte olmaya devam ediyoruz. Uzun bir yolculuk oldu değil mi? Daha çok uzun yıllarımızın olmasını seçiyorum. İlk defa yazılarıma denk gelen sevgili okuyucularım için diğer yazılarımda koçluk, koçlukta kullanılan bilimsel yöntemlerden model alınan temel metodolojilere kadar birçok kaynak niteliğindeki derleme ve de tecrübelerimi bulabilirsiniz.
Bugünkü yazım Sosyal Hizmet uzmanı olarak birey, aile ve toplum ile çalışan toplumsal temelli seanslar hazırlayan ve de bireyi güçlendirecek çok daha başarılı ve yaşanılır toplumlar oluşturma çabasında mikrodan makroya ve hatta kolektifi dönüştürme etik kuralı olan mesleğime teşekkür ile başlamayı seçiyorum. Topluma ayak uyduran değil, toplum oluşturmayı seçen bireylere çalıştığım için mesleğime olan aşkımı burada vurgulamak istedim. Hayallerimin mesleği… (Şu anki bu şükürleri yaşamak için kaç bin kez kendimi bu vizyon içinde hayal ettim sizce?)
Hayallerimin mesleği, hayallerimin evi, hayallerimin eşi, hayallerimin hayallerimin… Hayaller deyince sevgili okuyucum, senin en büyük hayalin nedir? (İlk defa yazılarıma denk geliyorsan güçlü sorular sormayı çok severim.) Bu hayal gerçekleşmiş gibi hiç hissettin mi? Hayalini kurduğun o şey her ne ise onu hayalinde duydun mu, gördün mü, işittin mi, onunla iken kendini görebildin mi? Burada rüyanda gördüğün bir şeyden bahsetmiyorum. O hayalle ilgili bir vizyon geliştirebildin mi? Kendini medite edebildin mi? Uyku halinde olmadan gözlerini kapatıp getirebildin mi hayalini gözünün önüne?
Birçok kişinin yapmakta çok zorlandığı bir durumdur vizyon geliştirmek, medite olmak. Farkı bir şekilde bir görüşme içerisinde bu durumu anlatayım. Örneğin; çözmek istediğiniz bir durum var (hatta şu an neyi çözmek istiyorsanız aklınıza getirin) ve benimle bir görüşme yapıyorsunuz. (Görüşme süreci yazılarımı okuyup süreci daha kolay anlayabilirsiniz) Size soruyorum : Sizin neyi çözmeye ihtiyacınız var. Okurken cevap verin. Verdiniz bir cevap, bu cevap tam da şu an da yaşadığınız bir durum varsayalım ki. Spesifik bir konu belirlediniz ve bu görüşmede uygulanacak metot olarak Gerçeklik Terapisi ile başladık ve sorunun kaynağı travmaya bağlı olsa dahi dedim ki size, yanınızda bir çöp kovası var ve şu an tüm yaşadığınızı her şeyi oraya bırakın, sadece bu konuyu çözebilecek olanlar kalsın. Okurken yapabildiniz mi? O çöp kutusunu görebildiniz mi? Tüm yaşananları bırakabiliriz mi? Pek kolay olmadığını yaptığım görüşme tecrübelerinden söyleyebilirim. Peki bilinçaltımız bugünü, yarını, dünü anlamıyorken bu güçlü silahı kullanıp dönüşmek mümkün mü? Evet çok mümkün, bunun için tabi ki eylem, aksiyon ve de ne gerekli sevgili okuyucularım, en önemli olan istikrar gerekli.
Bu ay bir giriş yapmış olduk vizyon geliştirmek ile ilgili (konu uzun sevgili okuyucularım). Bireysel dönüşüm yolculuğunun en önemli yapı taşı vizyon geliştirmek olduğunun altını çizdik ve zihinde canlandıramadığımız bir hayali yaşamamızın mümkün olmadığını anladık diyebiliriz. Durumun içine gir ve gördüğünü gör, duyduğunu duy, hissettiğini hisset…
Bu yazımızı minik bir tüyo ile kapatalım ne dersiniz? Vizyon geliştirme yolculuğunun ilk minik adımları meditasyon ile başlar. Bu nedenle haftanın en az 3 günü kendinize bir alan oluşturup meditasyon yaparak yani önce eylem ve de istikrar ile vizyon geliştirme basamaklarını tırmanabilirsiniz.
Devamı gelecek aya.
Sevgiler.
Emeğinize sağlık yeşim hanım yazılarınızı büyük merakla okuyorum ve hepsinden kendime bir ders alıyorum katkınız büyük çok teşekkürler 😍 sevgilerle