Vizyon Geliştirme – 2

Herkese merhabalar sevgili okuyucularım, geçen ay yazımızda Vizyon Geliştirme ile ilgili bir giriş yapmıştık. Bu ay ise bu koçluk tekniğinin detaylarıyla karşınızdayım.

Öncelikle ‘Vizyon ne demek?’ bununla başlamak isterim. Vizyon; bir takım olayları görme organının yardımı olmadan, zihinsel görme ya da algılama fenomenine ve bu fenomendeki imajların bütününe verilen addır.

Bu tarzdaki algılamalar yani şimdiki new age ruhu ismi olan Vizyon geliştirme, Eski çağlarda genellikle medyumlarda mistiklerde ve psişik bakımdan hassas adlandırılan, 3 gözü açık kişilerde olduğu iddia edilen rastlantısal farklılık olarak kabul edilmiştir. Bununla birlikte günümüzde özellikle koçluk alanında vizyon yani canlandırma en çok kullanılan tekniklerden biridir. Öyle ki hayal dahi kuramayan ya da uygulanan meditasyonlarda medite olamayan kişilerle vizyon geliştirme yani canlandırma çalışarak algılama fenomenine ulaşmak mümkündür.

Bu konu her hangi bir İnternet sitesinde aratıp bulabileceğiniz bir konu değildir. Çünkü bir koçluk tekniğidir. Bu yazıda bir Sosyal Hizmet uzmanı ve MYK Belgeli bir koç olarak bu tekniği nasıl kullandığınızı ve nasıl sonuçlar aldığımızı anlatacağım.

Öncelikle bu teknik tam ve bütün bireylerde (tanı konulmamış ve yapılan görüşmelerde direnç olmayan geçmiş ile olan bağları ile drama meydana getirmeyen sağlıklı bireylerden bahsediyor olacağım) çalıştığımız bir canlandırma tekniği bir alafoni yaparsam eğer, örneğin bir kişi yurt dışında işe başlamak için çalıştığı kurumdan öneri aldı ve karar veremiyor. Burada mı kalmalı orada mı olmalı. İşte bu bir Koçluk spesifik konusudur. Buradaki konu karar vermektir. Vizyon geliştirme yani canlandırma tam da böyle bir konuda çalışılacak en iyi yöntemlerden biridir. Ki bu konu çoklu teknik kullanarak doğru karara ulaşmasını sağlar bireyin. Bir takım güçlü sorular akabinde bireye bir ekran açmasını telkin ederiz. Gözleri açık o açtığı ekranda bir noktaya sabit bakmasını ve su an karşında yurtdışında sana teklif sunulan iş yeri var deriz. Ve de zaman tanırız. Sonra art arda betimleyici ve o vizyonun içine soktuğumuz bir takım farkındalık soruları gelir. Nasıl bir yer orası? Şimdiki iş yerinden neler farklı? Neler duyuyorsun? Neler hissediyorsun? Neler görüyorsun? Sen nasılsın? Ve daha bir çok soru. Gözleri açık kendine ait bir ekran da ki bazen Danışanlarımla haydi açalım mı televizyonu (özellikle öğrenci koçluğunda) diyerek çok zevkli ve bambaşka bir deneyim kazandıran bir yöntem.

Evet bu yöntem hayal kurmaktan çok daha farklıdır. Hayalde olmasını istediğimiz bir eser yapmaya çalışırız ancak vizyon geliştirirken bir gerçekliğin içerisindeki kendimizi sorgularız. Tıpkı verdiğim örnekteki gibi karar aşamasında hiç bilmediği hiç deneyimlemediği bir yeri deneyimlemek için açılan ekranda o eserin bir parçası olmak ve sorulan sorularla o gerçekliğin içerisinde tam da gerekli olan donelere sahip olmak diyebiliriz.

Bu noktada meditasyonla da arasındaki farkı yazmakta fayda var diye düşünüyorum. Meditasyon özellikle zihin susturmak, zihni boşaltmak ve de anda kalabilmek için bir alan oluşturmaktadır. Burada fenomenler için görsel araçlarımız yani gözler kapalıdır ve nefes çok önemlidir. İç sesi susturmak çok önemlidir. Vizyon geliştirme ve canlandırma dediğimiz Bu teknikte gözlerin açık olması bilişle yapılan bir çalışma olması bilinçli alanla yani bilinçle sürmesi ikisinin birbirinden farkı için sanıyorum ki yeterli bir açıklama olacaktır.

Evet sevgili okuyucularım Sizler de herhangi bir karar alma noktasına geldiğinizde kendinize ait bir televizyon gibi ekran açıp gözleriniz açık bir şekilde o karar noktasında neler yaşayabileceğiniz ile ilgili yol gösterici bir takım doneler bulmayı seçiyorsanız, işte şu an yepyeni bir teknik öğrendiniz güçlü sorularımızı sorarak kendiniz de bir vizyon geliştirip oradaki hisler duygular ile karar verme aşamasında çok daha net olabilirsiniz.

Yazımı faydalı bulduysanız sevdiklerinize gönderip destek olabilir. Diğer yazılarımı okuyabilirsiniz.

Seviliyorsunuz.

Saygılar.