Bekleyecekti elbette biliyorum.
Zaman durmuş gibi,
Tevekkül etmiş gibi,
Yaşayıp beklerken ölmek gibi,
Bekleyecek biliyorum.
Sessiz seviyordu.
Gecenin Ay’a olan sevgisi gibi…
Umuda sarılmış,
Harfleri birleştirmeye çalışıyor.
Her harf de O’nu saklıyor.
Gözlerindeki heyecanla,
Yüreğindeki çocukla sarılıyor kağıda..
Adam için her şey O idi.
Mürekkebin rengi zülüfleri.
Rahiyası İlah’ın var olduğunun kanıtı.
Sesi, Simurg kuşunu dahi kıskandırır,
Sıcaklığı ise şems de dahi olmayan..
Kadın çok daha cesurdu adama göre,
Sessiz kalmaktansa haykırıyordu hislerini gözleriyle,
Bezm-i Elest zamanı kokun sindi yüreğime diyordu.
Can gözdesi tut elimden kaybolalım diyordu.
Hudutsuz rüyalara…
Adam ve kadın birer adım attılar birbirlerine,
Adam öyle sıkı sarıldı ki kadına,
Kadın yavru bir serçe gibi sığındı adama.
Zaman kayboldu, nefes kayboldu.
Uzaklara hep uzaklara yürüdüler hudutsuzca.