Yalnızlığın Hüzünlü Yüzü

77 Görüntüleme
2 Dak. Okuma

Sayfaların soluk yüzleri ardına hapsetmişti hayallerini. “Ne güzel olurdu o hayallerin sayfalardan firar edip hayata karışması,” dedi. Olmayacak şey değildi. İnsanın ruh hali, güzel bir sözle, sıcak bir gülüşle değişmiyor muydu?

Yeise kapılmışken, bir karıncanın kendi bedeninden kat be kat büyük yiyeceği, görünmeyecek kadar küçük ağzıyla kavrayıp rotasını kendisinin dahi bilmediği bir yere yetiştirme azmini gördü. Bu, insanda çok şey başarabilme ümidini yeşertiyordu.

Öte yandan, kaldırım taşlarının ıslak serinliğini adımlamaya devam ederken, soluğu kesilmiş ağaçların yerinde uzayan beton çiçeklerinin gökyüzüyle buluşma arzusu onu ürpertti.

Islak perçemli sokaklarda üşüyen kedi ve köpeklerin kederli sessizliği, rüzgarın mırıltısına karışıyordu.

Gökyüzüne baktı; hıçkırarak ilerliyordu bulutlar. Güneşi göremedi, üzgün bir bulutun arkasına gizlenmiş olabileceğini düşündü. Çıkarken yanına şemsiye almadığı için kendi kendine kızdı. “Ben de kendime kızacak yer arıyorum,” diye hafifçe gülümsedi ve yağmurun yüzünü usul usul yıkamasına izin verdi. Toprağın keskin kokusunu duyarak ilerledi. Zihnindeki kırık dökük düşünceleri rafa kaldırmak, kalbinin maviliğine açılmak iyi hissettirdi. Tekrar hayallerini düşündü. Hırçın rüzgara direnen mum ışığı mıydı, karanlıkta parlayan çiğ damlası mı? Ona ümit verdiğini hissetti.

Gündüzün soluk parıltısı yerini akşamın ıslak sessizliğine bırakırken mutluluğu düşündü.

Mutluluk kahvenin köpüğü gibiydi. İçerken ağızda bıraktığı kallavi tadın yanı sıra bir iki yudumluk oluşunu. Elem öyle miydi? Bazen günlerce çıkaramazdı üstünden o dikenli giysiyi. Düşüncelerini gönlüne paralel kılabilse her şey daha kolay olur muydu, bilemedi. Karanlıkta gölgeden farksız duran evine dönmüştü. Bir süre kapıda bekledi ki bu bekleyişin yersizliğinin farkındaydı. Tek yaşıyordu. Yalnızlık çoğu kez içini üşütürdü. Bu duygu onu hem besliyor hem de çoraklaştırıyordu. Anahtarı koydu, çevirdi. Kapı hafiften aralanınca içeri süzüldü. Kapalı duran perdelerin ardında cılız bir ışık yönünü bulmasına yardım etti. Öylece yatağa uzandı.

Sabahın utangaç tebessümünü görebilmek için usulca kilitledi kirpiklerini.

Bu İçeriği Paylaş
Öğretmen / Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version