Gün ışır senin gözlerinde,
Ve ben çekip giderim senden.
Aydınlıklar gördüğüm yanından,
Gözlerinden, ellerinden, dudaklarından
Kopar da giderim.
Ben yine ben gibi,
Sessizliğime yenilip de susarak giderim.
Umursamaz yarınlar bırakırım ardında.
Seninle beraber anları düşler,
Sığınırım yarın hüzünlerime.
Sonrasında gelir belki ikimizle başlayan,
Bir bilinmezlik içinde ardımızda saklı kalan.
Yalanlar uydururum ikimiz yerine.
Sevinip sevinmeme bir yana,
Seninle başlayan tekrar bir ana düşerim.
Gölgelerde, isler içinde seçerim varlığını.
Hayat damarlarıma şırınga gibi girer,
Korkarım sessizliğin getireceğinden,
Pek de aldırmam bu şuursuzluğuma.
Sonrasında ol yeter.
Yanımdayken mutlu olduğun saatleri say;
Gözlerine ilk değişimi,
Bir dağ evinde seni ilk öpüşümü,
Ve sabah çaresizliğimize yenilişimizi düşün.
Bütün bunları,
Seni senken istediğimi düşün.
Bütün bu büyük çaresizliğimizi,
Gecelerin ışıksızlığını, güneşli günlerin hayal kırıklığını,
Yağmurların, fırtınaların, dipsiz kuyuların, sessiz mağaraların
Bir bilinmezliği ruhumuza yaydığını.
Anlatabileceklerimiz kadar anlayamadıklarımızı
Ve bir gün…
Bir varmış, bir yokmuş olacağımızı
Ne olur düşün artık.