Melek gibi doğuyoruz. Ailemiz, çevremiz ve arkadaşlarımız sayesinde kirleniyor veya değişiyoruz. İnsanlar cam bardak gibi doğar bana göre. Herkes saf ve masum… İstemediğimiz şeyler yapıyoruz veya yaşıyoruz. Bu demek değildir ki pis duracağız. O bardağı alıp köpürterek yıkarsak eski saflığımıza, masumluğumuza dönebiliriz. Bunları yazıyorum ama kendimde hiçbirini uygulamadım. Her saniye geçmişimi düşünerek geleceğim hakkında endişeleniyorum. Böyle olmak zorunda değilim ama yine aşamıyorum. Bugün birkaç adım atmayı denedim. Başarılı olamadım. Korkumun esiri oldum yeniden. Bir gün başaracağım ve başarana kadar buraya her adımımı yazacağım. Kirli durmamalıyız, temizlenip yeni hayatımızda parlamalıyız…
Hayat, her gün yeni bir sayfa açmamıza olanak tanıyan koca bir kitap. Her gün, her an, yeni başlangıçlara kapı aralayabiliriz. Geçmişte yaşadıklarımız, tecrübelerimiz, sevinçlerimiz ve hüzünlerimiz bizi biz yapan parçalar, ama geleceğimiz için sınır koymak zorunda değiliz.
Yarın, bilinmezliklerle dolu bir muamma olabilir. Korkular ve endişeler de bu bilinmezliklerin bir parçası. Ama unutma ki, yarın aynı zamanda umutların, hayallerin ve yeni fırsatların da doğuş yeridir. Her sabah doğan güneş, her yeni günün getirdiği taze umutları temsil eder.
Bugün belki zor bir gün olabilir. Belki hayal kırıklıkları, belki de aşılması gereken zorluklarla karşı karşıyasın. Ama unutma, hiçbir fırtına sonsuza dek sürmez. Karanlık gecelerin ardından her zaman bir sabah doğar.
Kendine inan. Gücüne, potansiyeline ve içindeki o sonsuz enerjiyi fark et. Her düşüş, yeniden ayağa kalkmak için bir fırsattır. Her hata, öğrenmek ve daha iyiye gitmek için bir ders.
Yarın, yepyeni bir hikayenin başlangıcı olabilir. Umutlarını kaybetme ve hayallerinin peşinden gitmeye devam et. Çünkü bir gün, bugün verdiğin mücadelelerin karşılığını alacaksın!
Sevgi ve muhabbetle…