Yaş Sadece Sayıdan İbarettir

Yaşın sınırlayıcı bir unsur olduğu düşüncesi, insanları hayallerinden ve potansiyellerinden alıkoyabilir; oysa yaş sadece bir sayıdan ibarettir. Buna göre, “Hiçbir şeyin yaşı yoktur” ifadesi, yaşın sadece bir sayı olduğunu ve insanların her yaşta başarı elde edebileceğini vurguluyor. Bu cümlenin aksine toplumu bu düşünceye iten kurum ve kuruluşlar ve onların gün geçtikçe eğitime kısıtlama getirmeleri ile ilgili de kısa bir paragraf açmak istedim.
Ülkemizde son yıllarda fakültelerde birçok değişiklik yapıldı; ikinci öğretimlerin kapatılması, ikinci üniversitelere kayıtta bazı bölümlere mezuniyet şartı konulması ve son olarak yaş sınırı getirilmesi gibi. Ben eğitimde kısıtlamayı kesinlikle haklı bulmuyorum. Eğitim öğretim almak sadece o mesleği icra etmek için değildir, kendi kişisel gelişimine katkı sağlamak içindir. Hayal ettiği bölümü okumak isteyen birini düşünelim; açık öğretim fakültesinde o bölüme yerleşemedi fakat siz önüne bir engel koydunuz: “Sen şu yaştaysan ve lisans diplomasına sahipsen bu bölümü okuyabilirsin.” Kişinin önüne böyle bir engelleme koyarak hayalini elinden aldınız. Zaten harç ücretini ödeyerek okuyan öğrencileri engelleyerek topluma duvarlar örüyorsunuz. Sizce 50 yaşına gelmiş bir insan ne yapabileceğinin farkında değil midir? Bunu bile bile neden umut ederek yeniden başlamak için kendine hedefler koyan, hayata tutunmaya çalışan bu insanlara “bu saatten sonra olmaz” diyorsunuz? Lütfen kişisel gelişimlerine yatırım yapmak için çabalayan, geç de olsa hayalleri için mücadele eden insanlara kısıtlama getirmekten vazgeçin. Eğitimde kısıtlama olamaz.

KENDİNE ENGEL OLAN İNSAN

Kurum ve kuruluşların kuralları dışında kendisine engel olan insanlar var. Başarılı olmanın, öğrenmenin, hayalleri gerçekleştirmenin bir yaş sınırı yoktur, dedik; insan var olduğu ve dilediği sürece amacına ulaşmak sadece adım atmaktan ibarettir. İnsanın önündeki tek gerçek engel kendisidir diyorum, çünkü benden geçti artık diye başlayan bahanelere sığınan da çok insan tanıdım. Halbuki içinde ukde kalmış bütün hayaller er ya da geç gerçekleşir. Bunun milyonlarca örneği var; ben seninle birkaç tanesini paylaşmak istiyorum.

Anna Mary Robertson Moses (Grandma Moses)

Hayatının erken dönemlerinde çiftçilikle uğraştı ve çocuklarını büyüttü. Ancak ilerleyen yaşlarında resim yapmaya başlaması ve yeteneğini keşfetmesi, geç yaşta da başarılı olunabileceğinin göstergesidir. 76 yaşında resim yapmaya başladı ve ünlü bir halk sanatçısı oldu. Onun sanatı, 20. yüzyılın Amerikan halk sanatının bir simgesi haline geldi. Hobi olarak başlayan yolculuğu, başarılarla süslendi.

Raymond Chandler

44 yaşında yazarlığa başladı ve dedektif romanlarının usta isimlerinden biri oldu. Öncesinde petrol endüstrisinde çalışıyordu; işsiz kaldığı dönemde yazarlığa yöneldi ve kariyerinde büyük başarı elde etti.

Aziz Sancar

Nobel Kimya Ödülü sahibi olan Sancar, 74 yaşında DNA onarımı ve kanser tedavisi üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınıyor.

Nola Ochs

95 yaşında lisans diploması alarak Kansas Üniversitesi Tarih bölümünden mezun olan en yaşlı üniversite mezunu olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi.

Lydia Severus

70 yaşında Hukuk Fakültesi diploması aldı.

Güneş Önürme

Orduda yaşayan ve 84 yaşında hayalini gerçekleştirip liseden mezun olan Güneş Teyze’yi de unutamam. Umarım üniversite hayali de gerçek olur.

Ray Kroc

52 yaşında McDonald’s’ı satın alıp en büyük fast-food zinciri haline getirmeden önce milkshake makinesi satıyordu.
Çevremde yaşına bakmadan hayallerini gerçekleştirmek için çabalayan ve istediği şeylere adım adım ulaşan çok kişi var; onlar kendilerine inandılar, hayallerini boş bir sayfada bırakmadılar ve yaşamayı seçtiler. Şimdi her biri, yaşın ve zamanın hayalleri yaşamak için bir engel olmadığını gösteren birer örnek. Yaşın sınırlayıcı olmadığını ve her yaşta yeni bir başlangıç yapmanın, öğrenmenin, eğitim almanın, iş ve kariyer konusunda adım atmanın mümkün olduğunu görüyoruz. Yaşam boyu bilgelik yolculuğu; insana hazzın yanında, kendini keşfetme fırsatı tanıyan bu yolculuğa çıkmak için sen neyi bekliyorsun, bahaneler tembellerin sözleridir. Sakın artık çok geç deme, asla geç değil. Şimdi gel, seninle öğrenmenin insana ne kattığına ve ne gibi faydalar sağladığına bir bakalım.

Yaşam Boyu Öğrenmenin Önemi

Kişisel Gelişim: Eğitim ve öğrenme, bireyin kendini geliştirmesine ve potansiyelini keşfetmesine olanak tanır. Yeni bilgiler öğrenmek ve beceriler kazanmak, yaşam kalitemizi artırır.
Zihinsel Sağlık: Öğrenme süreci, beynimizin aktif ve sağlıklı kalmasını sağlar. Yaşam boyu öğrenme, bilişsel gerilemeyi önler ve zihinsel esnekliği artırır.

Farklı Yaş Gruplarındaki Eğitim ve Öğrenme Alışkanlıkları

Gençlik: Gençlik döneminde eğitim, bireyin kariyer hedeflerine ulaşmasını ve sosyal becerilerini geliştirmesini destekler. Okul ve üniversite yılları, gençlerin kendilerini tanımalarına ve yeteneklerini keşfetmelerine olanak tanır.
Yetişkinlik: Yetişkinlik döneminde eğitim, bireyin kariyerinde ilerlemesine ve kişisel gelişimine katkıda bulunur. Yetişkinler, mesleki eğitimler ve kurslar aracılığıyla yeni beceriler kazanabilirler.

Yaşlılık: İleri yaşlarda eğitim, bireyin zihinsel sağlığını korur ve yaşam kalitesini artırır. Yaşlı bireyler, hayallerindeki eğitimin dışında, hobiler ve ilgi alanlarına yönelik kurslar alarak öğrenmeye devam edebilirler.

Sonuç olarak; eğitim ve öğrenmenin yaşı ve zamanı yoktur. Her yaşta ve her zaman diliminde eğitim almak, bize bilgi, bilgelik ve kişisel gelişim sunar. Eğitim ve öğrenme alışkanlığını kazanmak ve sürdürmek, hayatımızı zenginleştirir ve bizi daha bilinçli bireyler yapar. Unutmayalım ki, eğitim ve öğrenme sadece bir süreç değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır.

Kendi gelişimine yatırım yapmak, insanın kendine yaptığı en güzel yatırımdır. Beden ve zihin üretmeyi sever, öğrenmeyi sever. Kariyerine uzun bir ara vermenin ardından bambaşka bir keşif yolculuğuna çıkan ve kendinin başka ama daha güzel bir versiyonuyla tanışan bir kadın olarak tavsiyem, her ne yapıyorsanız devam edin. Ne yapmak istiyorsanız, harekete geçin; hayallerinizin peşini bırakmayın.

Sevgi ve huzurla kalın…