Kimi zaman yıllardır süregelen cümleler hayatımızın pek çok alanına nüfuz edebiliyor. Şimdi ‘Her yeni gün yeniden başlamak için bir fırsattır.’ cümlesinin sizde uyandırdığı hissiyatı sorsam ne cevap verirsiniz? Cümle kalıbının ifade ettiği durum apaçık ortada olsa da kuvvetli ihtimal hayatımızdaki etkileri birbirinden çok farklı olacaktır. O zaman cümleyi biraz daha özelleştirip asıl sorumuza geliyorum. Peki ya ‘yeniden başlamak’ hayatımızın tam olarak neresinde? Siz bu sorunun sizdeki cevabını ararken ben de bu konu hakkındaki fikirlerimi sizlerle paylaşmaya başlamak istiyorum.
İyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla çoğu zaman düşe kalka hayatın akışı içerisinde pek çok şey yaşıyoruz. Yaşadığımız durumların getirisi kadar götürüsünün olduğuna da tanıklık ediyoruz. Sahi bizden kopup giden sadece somut şeyler mi? Ya da duygularımızın bizde bıraktığı hissiyatlar da somut bir durummuş gibi dönüp arkasını gidebilir mi? Ben bu soruya hayatımda bizzat yaşadığım ve hepimizi ilgilendiren bir kesitten bahsederek cevap vermek istiyorum. Bütün dünyayı etkisi altına alan ve ne yazık ki pek çok can kaybettiğimiz bir salgın sürecini yaşadık, yaşıyoruz. Sürecin başlarında bu salgından nasibini alanlar arasına ben de dahil oldum. Hem virüse yakalanarak hem de virüsün insanlar üzerinde bıraktığı psikolojik tahribata maruz kalarak. Daha önce belki de hiçbirimizin karşılaşmadığı bir durumla yüz yüze kaldık ve bununla beraber virüs kaynaklı can kayıpları ile pandemi kelimesiyle de ilk kez tanıştık. Hadi o zaman küçük bir test yapalım. Şimdi sizlerden salgın sürecinin başlarında hepimizin içindeki korku ve endişenin gözlerimizden bile anlaşıldığı zamanları hatırlayıp birkaç saniyeliğine gözlerinizi kapatıp ardından yazıya devam etmenizi istiyorum. Nasıl bir duyumsama yaşadınız? Ya da ilk günkü hissettiğiniz korku ve endişeyle benzer miydi? Bana sorarsanız ilk günkü duygularımla benzer değildi. Çünkü şu anki süreçte ne olursa olsun çoğu şeye yeniden başlayıp kaldığımız yerden devam ediyoruz. O yüzden aynı hissiyatla karşılaşmam pek mümkün değil. Eminim pek çoğumuz da aynı cevabı verdik. O zaman bir minik soru daha. Hayata kaldığımız yerden yeniden başlamak, ilk başlangıcımızdaki hissiyatla aynı mı? Bu soruya yanıtınız ne olurdu? Şöyle ki iki durumda da ‘başlamak’ söz konusu iken birbirinden çok farklı iki şeyden bahsediyormuşuz gibi değil mi? Herhangi bir durumun başlangıcında hissettiğimiz duygularla yeniden başlamak istediğimizdeki duygular birbiriyle pek de uyum sağlamıyor. İlk defa bir şeye başlamak heyecanı yanında getirirken ‘yeniden başlamak’ korku ve endişeyle kardeş gibi. İlk paragrafta da tam olarak bunu anlatmaya çalıştım. Cümle kalıplarının hissettirdiği etkiler aslında duyguların hayatımıza entegrasyonuyla bağlantılı. Çünkü duyguların bizde uyandığı hissiyatlar yaşamımızın etkisine göre şekillenip değişebiliyor.
Uzun lafın kısası ilk zamanlar zor olarak algıladığımız ve ‘yeniden başlamaya’ sembolik olarak kendimizi ikna edemediğimiz süreçlerde hissettiklerimizi kontrol altına alarak aslında ne kadar kolay ve aşılabilir olduğunun farkına varacağımızdan şüphem yok ve sizlerin de olsun istemem. Sevgili okur; eğer kendini kör bir kuyunun en derininde hissediyorsan veya günün birinde hissedersen hayatın yeniden başlanabilir olduğunu unutma olur mu? Belki bütün güzellikler senin tekrar başlayacağın yerde seni bekliyordur…
Cok güzel anlatmıssın cnm bır cok ınsanın duygularına tercüman olmuşsun yenı yazılarını dört gözle beklıyorum