İnsan her zaman hayatında her şeyin güzel ve planlı gitmesini ister. Onun için çalışır ve çabalar. Bir iş, bir aile, bir çocuk hepsi bir nevi plan doğrultusunda olur. İnsan güzel iş ister, çalışır, plan yapar ve planladığı yere çoğu zaman gelir. Ya da bir meslek ister, çalışır, okulunu okur, mesleğini icra eder, bu da plan sayılır. Evlilik de bir plandır. Bunun için ne kadar para lazım olduğunu, neye ihtiyaç olduğunu planlar, ona göre hareket eder. Emek verir, bir şeyleri yapar, çabalar fakat unuttuğu şeyler de vardır. Savaşı unutur mesela, depremi unutur ya da kainatın sahibi olan Rabbini unutur. Çaba, plan, dünyada bir yere gelmek elbette olacaktır. Fakat dünyaya gönderen, dünyayı her şeyi ile mükemmel yaratan Rabbini unutmak bunlar arasında sayılmaz. Her işinde; okulunda, işinde, evliliğinde Allah’ın rızasına uygun yaşarsa o zaman felaketten bile yararlı çıkar.
Bundan bir yıl önce işte tam da bu söylediğim oldu. İnsanlık o kadar çok dünyaya tapar hale geldi ki rabbimiz “6 Şubat “ depremini bize bir ders olarak gönderdi. Bir çok insan öldü. Bir çok aile dağıldı. Bir çok inşaat yıkıldı. Bir çok çocuk belki de daha hayalleri yarımken hayattan koptu. Bu konuda Bir çok neden sayılabilir. Sayar da insanoğlu, ama şunu unutur. Burası imtihan dünyasıdır. Depremi de, savaşı da, mazlumu da, haini de hep imtihandır. Allah depremde kötü inşaatları sebep gösterir. Savaşta din düşmanı olan kişileri… Aslında bir nevi hatırla der Rabbimiz. Bu dünyanın geçici olduğunu, sabah yaşarken akşam bir depremle ölebileceğini hatırla! Hatırla kılmadığın namazlarını, belki de düzeltemeyeceğini, hatırla çocuğunu Allah aşkı ile yetiştirmediğinde, bir sabah namazından yoksun bıraktığında bunun hesabının sorulacağını. Neden bana oldu? Neden böyle oldu deme artık hatırla imtihanın herkese olduğunu. Ona göre yaşa artık. Neyi bekliyorsun? Her sene yapılan zulmü görmüyor musun? İnsanlar hatta çocuklar İslam için şehit olurken siz rahatta bir vakit namazı sekiz saatlik işe tercih ediyorsunuz.
Ey insan! Bazı acılar vardır. Yıllar geçse de unutulmayacak, işte Filistin’e yapılan doğu Türkistan’a yapılan zulüm gibi, “6 Şubat’ta olan deprem” felaketi gibi… Yıllar onları Götüremeyecek. İçimizde aklımızda, tarihimiz de hep izi kalacak. Kalmalıdır da zaten. Unutanlar, kınamayanlar, yardım etmeyenler devranın döneceğini bilmeli ona göre yaşamalıdır. Filistin zulmü hala sürüyor. Nice çocuklar bebekler ölüyor. Aile dağılıyor. Yine de o insanlar gülebiliyor. İbadet yapabiliyor. Deprem oluyor onca bina yıkılıyor kiminin bir uzvu kopuyor kiminin ailesi dağılıyor, kimi hayallerine yakınken hayattan kopuyor.
Unutma ey insan! Savaşı, depremi ve diğer felaketleri… Unutma ey insan! Bu dünyanın bir gün biteceğini; kıldığın namazların, tutuğun oruçların, işlediğin amellerin seni kurtaracağını. Unutma ey insan! bu dünyada kardeşine yapılan zulmü; 6 Şubat’ta olan büyük felaketi. Unutma ey insan! Götüremesin yıllar o felaketleri. Yaşa ey insan! Doğru yolda, İslam’la ve bir gün ölecekmiş gibi bak hayatına ve unutma ey insan! Ansızın senin de toprak altına girmek için uyurken belki de uyanamayacağını. Kendine gel ey Müslüman!. Tıkadığın zulme aç kulaklarını. Uyan ey Müslüman! Kınamadığın her şeyin hesabı var, buna inan. yaşa ama hakkıyla. Sev ama hakkıyla. Çalış ama İslam’ı da al çalışmaların arasına.