Yüklerin Ardındaki Sessiz Çığlık

70 Görüntüleme
5 Dak. Okuma

İmtihan dünyası olan bu dünyada yaşamaya başlar insan doğduğundan itibaren; imtihanları doğumu ile beraber başlar insanoğlunun. Zorlukları, yıpranmışlıkları, suskunlukları, çevresi, sevdikleri hep imtihan olur insan için. Bunu kabul eder, öyle yaşar insan; bıkmadan, usanmadan, isyan etmeden… Bunları yapabilen insan azdır dünyada ama bu dünya bir şekilde geçer. Her insan çeşit çeşit imtihanları ile yaşar bu zalim dünyada. Allah dağına göre kar verir, dolayısıyla her insan farklı ölçüde sınanır bu dünyada: aile, iş, aşk, sağlık ve dahası… İnsanın falsosu olan şey bazen imtihandır, bazen de yanlış seçimidir. Bazen sevindirir, bazen de hüsrana uğratır. Bazen özenir insan, bazı insanların imtihanı keşke bana da olsa der. Çünkü Allah bazı insanları dünyalık mallarla, iş ile, şöhretle, aşkla imtihan eder. Her şeyin güzelini veren Kurban olduğum Rabbim, onlara vererek imtihana sokar. İşte böyle insanlar genelde kaybeden olur. Allah verdi mi, başkalarına vermez; aşık oldu mu, Mevla’yı tanımaz; işte, haşa, Allah’tan çok patronun istediğini yapar ama onu veren, o rızkı veren Allah’ı bir saat bile anamaz. Bunu görmeyen insan, üstün körü süsüne bakarak ona özenir. Böyle insanlar kendini dertsiz sanır ama en büyük dertleri budur, bilmez. Zordur onlara laf anlatması; kendi bildiğini okur ama eninde sonunda Allah’ın adaleti tecelli eder ve o insanlar daha beter, esas imtihana maruz kalır. Kimi onu geçer, kimi ondan da kalır.

Bazı insanların ise yükü ağırdır. Bu insanlar, Allah’ın en sevdiği kullardır. Her sıkıntıya eyvallah der, imtihan olduğunu bilir ve ona göre yaşar. Sabretmek onların en büyük özelliğidir. Bir de şükrederek Allah’a hizmet eder ve ona teslim olur. Bazen o insanlara da zor gelir, yükleri ağır gelir ki bu normaldir. Diğer insanlara bakarak bazen “Neden?” diye sorar. Sonra pişman olur ve yine Allah’a şükreder. Fakat bazen o kadar dolar ki insan, isyan etmek yerine secdeye kapanıp ağlar. Kimsesi olmadığını anlamış, sadece Rabbine yalvarır. Sessiz çığlıklarını ancak Rabbi duyar. Dışarıya güçlü görünür ama içinde bastırmaya çalıştığı o sessiz çığlıklar onun içini kemirmeye başlar. Bu sadece yoklukla imtihan olanlar için geçerli değildir. Bazen varlıkla imtihan olan insan da şükür sahibidir. Verir, Allah’ı unutmaz; ilk Allah’a aşık olur, sonra kuluna sevgi besler ama bazı içsel sorunları onun da sessiz çığlığı olur. Bu iki durumda olan insanlar bir araya gelse de birbirlerini anlamaz. Kimse, yaşamadığı bir şeyin acısını bilemez.

Sessiz çığlık en kötüsüdür. Kimseye derdini anlatamazsın, kimse seni anlamaz; içinde boğulurmuş gibi olursun. “Neden?” dersin bazen, sabrın taşar. “Artık mutlu olayım.” diye içinden Allah’a yalvarırsın, bazen nefes almak ağır gelir. Çok şeye koşturmak zorunda kalırsın, bazen doğuştan beri sorun yaşar, bunun engelini anladığında daha çok yıpranırsın. Çığlıkların içini yer bitirir. Çevrenden birisi sana el uzatsın istersin; Rabbim gibi olmasa da seni sevsin, yanında olsun istersin. Ağlayacak bir omuz, yatacak bir diz, saçlarını okşayacak bir el istersin. Seni duymasını, görmesini istersin onun. İlk başta da söyledim ya, Allah dağına göre kar verir. İşte bu konuda sen ne kadar istesen de Rabbinin uygun gördüğü zaman dışında ona sahip olamazsın. Bunu bilip ona göre yaşarsın, şükredersin, kimseye belli etmeden gece ağlarsın. Sessiz çığlıklarını içinde bastırmaya çalışırsın, sabah da kalkar mutluluk maskesiyle hayatına devam edersin. Kimse kimsenin yarın ne yaşayacağını, hatta yaşayıp yaşamayacağını bile bilemez. O yüzden ne kadar çok sessiz çığlıkların olsa da elbet sessiz şükürlerin de olur. Sabretmek bu işin sonudur. Mevla’m eyler, ne eylerse güzel eyler. Nar tanelerini bile özenle yerleştiren Rabbim, bizi de layığımız olan kalbe koymuştur. Sadece sabır ve teslimiyet ile bunun için çabalamak ve pişmek gerekir. En iyi işi de, en iyi rızkı da, en iyi aşkı da veren Rabbim, elbet bu dünyada her insana layığını verecektir. Tek yapmamız gereken, yılsak da dilimizden şükrü düşürmemek ve isyan etmemek olacaktır. Bazen zor olacak, bazen çığlıkların içini yoracak ama geçtiğinde “Çok şükür.” deyip rızkını aldığında mükafatın büyük olacaktır.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version