Zalimin Rengi Mazlumun Ahengi

Nagihan Çelik 552 Görüntüleme Yorum ekle
6 Dak. Okuma

Zamanın birinde imparatorluğun mamur bir şehrinde, kışın ayazında, sahibi uyuz bir köpeği sokağa atmış. Ekim soğukları, Kasım rüzgarları, Aralık fırtınaları, Ocak ayazı, Şubat buzları, Mart uzatmaları gelmiş geçmiş de şehre ne yağmur damlamış, ne kar dağılmış. Serinden soğuğa çalan orta karar bir sıcaklıkla bitivermiş kış.

Camide hocalar, okulda muallimler, medresede allameler akıl sır erdirememişler bu soğuğu meşhur şehrin serin kışına. Sonunda olanı biteni bilgeye danışmışlar, gönül gözü açık bilge açıklamış gördüğünce. Rabbin sabrı çoktur, birbirine bir şey yapınca bekler, mazlum ne yapıyor, şaşıyor, düşüyor, yolundan çıkıyor mu… Yok eğer usul usul bekliyorsa hanesine hayır yazar, mükafatı için gün tayin eder. Zalime de bakar, pişman oluyor, tövbe edip telafi için çabalıyor mu diye, ona da halince karşılık verir. Çevredekilere bakar bu zulümden ders çıkarıyor, mazluma sahip çıkıp zalime karşı dik duruyorlar mı diye… Yine zaman tayin eder ve bekler. Bu kış bu şehrin sokaklarında bir uyuz köpek evsiz kaldı. Rahmeti ilahi onu tüysüzde üşütmez ya bekledi, kim ne yaptıysa karşılığını alsın diye ve o mazlum köpek için koca şehre bir damla kar yağmadı…

Bazen bir uyuz köpek için koca şehre, koca kış soğuk ilişmez. Bazen bir yetim gülsün diye koca şehre, koca yaz kuraklık değmez. Rabbim sebeplere bağlamış yaratacaklarını sebeplerle süslemiş, beslemiş idraklerimizi kolaylaştırmak için.

İyilik ve kötülük arasında hayat, iyiliği veya kötülüğü seçerek tükeniyor ömür. Arasında bir yer yok. Tinetine uygun olanı seçiyorsun, açıkta veya tenhada ruhun ne renkse tavrından o dökülüyor. Kötülüğe sadece kötülüğe uygun olanlar meyleder, emek harcar caba sarf eder, öyle basit bir tutum değildir. Kafasında felsefesi, dilinde propagandası, elinde eylemi, içinde zafer arzusu ile hareket eder.

İyilikte aynıdır. Özünde iyilik dolu olanın renginde, halinde, tavrında, gayretinde, hedefinde iyilik vardır. Buram buram iyilik kokar. Ne yorulmaktan, ne kınanmaktan, ne aşağılanıp horlanmaktan korkar, hisseder, hedefler, kalkar peşinden gider.

Bir öyle – bir böyle olunmaz hayatta, ilmi terimle hali sık sık değişip gidip-gelene MÜNAFIK, amiyane tabirle dönüp durana dansöz denir. Ruhun çizgisi nettir, omurgası ahlaki değerler ve kurallardır. Nefsi ne kadar çekiştirse de sabit kalmayı başarır İYİ.

Köpeklere ağlayıp, bebekleri görmemek, çiçeklere sahip çıkıp çocukları yok saymak sağlam bir ruh hali olamaz. Doğruluk esneklik kabul etmez. Sabit ve kadimdir. Öyle ki Yahudi’nin bebeği yakıldığında yakan ele, Müslümanın bebeğini yakan Yahudi eline aynı sertlik ve netlikte dur demektir. Yakılan veya yakan hesabı yapmadan zulme aynı netlik ve sertlikle dur demek.

Zulüm neydi, olması gerekeni olduğu şekilde yapmamak. Gücü olanın zayıfa acımasız ve kıyıcı davranması.

Ahlaki açıdan “haddi aşmak, başkasının hakkını ihlâl etmek, başkasına zarar vermek” di zulüm ve bu davranışları sergileyende de zalim. Yüce Allah, zulmün her türlüsünü haram kılmış, Müslüman-kâfir ayırımı yapmaksızın zalimlere eğilim gösterilmemesini, yaptıkları kötülüklerin hoş karşılanmamasını ve onların yanında yer alınmamasını emretmiştir. (Buhârî, “Ahkâm”, 4, “Megāzî”, 59).

“Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah onları cezalandırmayı, korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.” (İbrâhîm, 14/42.)

Elhamdülillah, iyi ki cehennem var…

“Zulüm, zalim için kıyamet gününde zifiri karanlık olacaktır.” (Buhârî, Mezâlim, 8.)

Sokaklarda uyuz bir köpek çaresiz değil. Evinde, şehrinde, ülkesinde zulme uğramış bir millet Rabbine sığınmış. Kar yağar – yağmaz sahibi bilir, üzerimize taş yağar- yağmaz rahmeti bilir, ahirette bedenlerimize ateş yağar, yağmaz adaleti bilir.

“Kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse kalbi ile o kötülüğe tavır koysun. Bu da imanın asgarî gereğidir.” (Müslim, Îmân, 78.)

Konu kötülük ve zulüm dinimizin ölçüsünde, bizim nezdimizde. Zalimin zulüm sebebi din olabilir, ancak dinimizin karşı koyma sebebi insani olarak kötülük ve zulüm. Mümin – kafir ayırımı yapmadan.

İslam canlılara yapılan iyiliği cennete girme sebebi, kötülüğü de cehenneme girme sebebi olarak ifade eder. Başlık CANLILARDIR. Dinli – dinsiz, hırlı- hırsız ayırmadan, merhamet ve iyiliği emreder.

Allah için elinizi vicdanınıza koyun da orada yanan bebeklerin sizin bebeğiniz olduğunu hayal edin, bu kadar rahat oturup eğlenebilir miydiniz.

“Zalimlerin yanında olmayın; sonra ateş sizi de yakar. Allah’tan başka dostlarınız olmadığına göre bir yerden yardım da göremezsiniz!” (Hud, 113)

Ya iyilerdensin, ya kötülerden. Ruhunun rengi soyunuyor süslerinden. Senden bile saklı gizlerinden. Karanlıkta ellerini semaya açarken utanmamak için kendine dilediklerinden, yüreğini yaksın çare bilenlere gönlünden çare dilemediklerinden.

Uykunu bölüp secdelerde gözyaşıyla eritmezsen kibrini, saklanırsan günün güçlüsünün renginde, ulu orta akar tüm boyaların rahmeti ilahi yağmurlarında. Hadi soyun gözünde büyüttüklerin için giyindiğin sahte senliklerden. Hadi aç ruhunun özünde mahfuz özellerini utanıp gizlediklerinden.

Allahu ekber: Senin idrakinden, hayalinden, çok çok çok daha büyük ve kudret sahibi. Öyle de izliyor sabırla içindeki cevheri dışına taşırmanı. Yoksa dışının boyası kuşatacak içinin tüm desenlerini.

Takdiri ilahidir, zalimin rengi, mazlumun ahenginde küle döner, kavrulup, kararıp küle dönmeden, özünün ışığında iyi bir kula dön…

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version