Zaman Mekan ve İnsan

Okan Turhan 1.4b Görüntüleme Yorum ekle
2 Dak. Okuma

Ahmet Hamdi TANPINAR ünlü Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanında yıllar önce şu cümleyi kurmuş: “Saatin kendisi mekan, işleyişi zaman, ayarı insandır; bunun için zaman ve mekan insanla vardır.” Şüphesiz bu cümle yeryüzünün kurulmuş ve kurulabilecek en derin, en yüce cümlelerinden birisidir.

İnsan! Her yeri, her şeyi anlamlı kılan, her şeye anlam ve değer katan insan… Bir yeri kolayca cennete çevirebileceği gibi cehenneme de çeviren insan… Yeni doğmuş bembeyaz ağzı mor kuzuyu öpüp koklayan ona merhamet duyan veya küçücük bir kız çocuğunu istismar edecek kadar alçaklaşan insan. Hani şair diyor ya: “Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa, insanın bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum.” Göğün katlarına yükselebilecek kadar yücelen ama yerin yedi kat dibine kadar da alçalan insan!

Yapan, yıkan, yakan, söndüren, öldüren, yaşatan… Zamanların en kötüsüne sebep olan ama en güzellerini arzulayan…

Binlerce yıldır süren ve hiç bitmeyecek olan iyi kötü mücadelesi… İnsan özünde iyi midir bilmem fakat insanı kötüye itenin kendisi olduğuna eminim. Yaşamda karşılaştığımız acılar bizde iki tür etki yapar. Ya bizi dingin, usul akan bir nehir gibi manalı ve merhametli yapar ya da önüne çıkan bütün güzellikleri parçalayıp atacak kadar merhametsiz yapar. Burada seçim insanın kendisinde.

Yeryüzünde yaşayan toplumlar üzerinde her anlamda yıkımların en şiddetli ve en korkunç yaşandığı yerlerin başında Almanya gelir. İki dünya savaşını da sonsuz yıkımlarla kaybeden Alman’lar, ülkelerini her iki yıkımdan da çıkarıp yeniden ayaklandırmıştır. İç savaşların olduğu ülkeler ise kendi ülkelerini yakıp yıkmışlardır. Bu iki karşılaştırmada şu klasik ve benim hiç ama hiç katılmadığım cümle geliyor aklıma: “Coğrafya kaderdir.” Maalesef insanoğlu kendi eksikliğini coğrafyaya bağlıyor. Halbuki coğrafyaya yani mekana anlam katan insanın kendisi, kaderidir. İnsan eğer vicdanıyla çalışır, düşünür, yaparsa çölün ortasında dahi mutlu olur. O vicdan kararmış ve insan merhametten uzaklaşmışsa en güzel coğrafyalar cehenneme dönüşür.

Güzel günler için,
Güzel düşünmeliyiz.
Hor değil,
Hoş görmeliyiz.
Kinle değil,
Şefkatle bakmalıyız.
Ve bu güzelim dünyayı,
Her zaman,
Hep birlikte,
Mutlu,
Ve yaşanır kılmalıyız.
Sevmenin,
Sevilmenin,
Emeğin,
Ve aşkın,
Kıymetini bilmeliyiz.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Okan Turhan
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version