Dünya üzerindeki birçok olgu zamanı kazanma, hükmetme veya yönetmeye yöneliktir. Bu tarihte de, simyacıların ölümsüzlüğü bulma arzusundan itibaren aslında insanın, zamanını artırmasına yönelik ve zamana yenilmemesi üzerine hep çalışmalar yapılmıştır. Günümüzde de zaman yönetiminin önemi büyüktür ve onu doğru kullanan insanların başarılı olduklarını görmekteyiz.
Globalleşen dünyada birçoğumuz başarı kriterini maddi özgürlük ve konfora bağlasa da bunlar zamanı kazanmada birer araçtırlar sadece. Şu an çok zengin insanların bile hayatlarındaki birçok araç-gereç aslında zamandan kazanmak için geliştirilmiştir. Teknoloji de zaten bunun için hayatımızda değil midir? Güvercinlerle haberleşen insanlardan saniyeler içinde bir mesaj ile dünyanın öbür ucuna düşüncelerimizi belirtebildiğimiz insanlara evrimleştik. Bu değişim süreci her ne kadar karışık ve uzun sürse de temel faktör insanoğlu zamanını nasıl daha verimli kullanır ya da nasıl kendisine daha fazla zaman ayırabilir kavramları ile alakalıdır.
Bunun güzel bir örneğini bilim-kurgu alanında, In Time (Zamana Karşı) filminde açıkça görebiliriz. Dünyada paranın olmadığı insanların sadece zaman ile alışveriş yaptıkları ve zaman kazanmak için çalıştıkları bir dünya evreni hayal ettiriyor filmin yönetmeni. Burada aslında dünyadaki her şeyin zaman kazanmak ve ona sahip olmanın değerinin farkındalığına varabiliyoruz.
Şimdi gelelim biz neler yapacağız? Hocam anlattın anlattın da bu dönemde ve bu ekonomide işten, okuldan fırsat mı bulabiliyoruz dediğinizi duyar gibiyim. Peki, hak veriyorum. İş hayatının, insanı yoran, strese sokan ve trafiğiydi, uzun çalışma saatleriydi gibi zamanı etkileyen ve planlarımızı bozan nedeni var. Ya da öğrenciler için sınav sistemi okullar, kurslar, gelişim ve geleceğe karşı belirsizlik gibi birçok zaman harcadığımız konu var. Ancak zamanım yok eleştirilerine katılmıyorum. Şayet insanın kendisini geliştirmek, mutlu aktiviteler yapmak, sağlıklı olmak/spor yapmak, kitap okumak için vaktinin yeterince olduğu kanaatindeyim.
Nereden mi biliyorum? Açın telefonunuzu ve ekran süresine bakın lütfen. Günümüzde insanlar teknolojinin hayatı kolaylaştırmasındansa onun kendilerine hükmetmesine izin vermiş durumda. Günlük 2 saati aşan yalnızca telefon ekran sürelerimiz bulunuyor. Zamanımızın birçoğunu elimizden düşmeyen telefonlarda harcıyoruz maalesef. Birisi bana kitap okuyamıyorum, tiyatroya gidemiyorum, spor yapamıyorum, kendimi geliştiremiyorum dediğinde direkt teknoloji bağımlılığını ve uyku süresini sorguluyorum çünkü zamanın birçoğunu özellikle bu iki kavrama hapsediyoruz resmen. 9 saat uyuyan 3 saat telefonda vakit geçiren canlılara dönüştük günün yarısı gitti bile zaten.
Bunun için önerim:
- Günlük-Aylık-Yıllık Planlar Yap
- Daima Erken Kalk!
- Teknoloji Kullanımı Sınırlandır!
- Spor ve Sağlıklı Hayattan Asla Uzaklaşma!
Bu önerileri uyguladıktan bir süre sonra zaman yönetiminin senin için daha uygulanabilir olduğunun farkına varacaksın. Hepinize sağlıklı, mutlu günler dilerim.