Zamanın Sahibi

Arzu Orun 390 Görüntüleme 1 Yorum
3 Dak. Okuma

Evveliyatım ilkbahar canlılığını taşıyan meşindendi. Beni göreni kendime hayran bırakan cilalı rengim ile ilk safın en görkemli gözlerin mıhlandığı rafa itina ile yerleştirildim. Diğerlerinin yanında oldukça yeni bir görüntüm olmasına rağmen, bu gün yerleştiğim rafın en eski sahibi olabilirdim. Meşinlerim birkaç defa cilalanmış, sahibi olduğum kolu oldukça görkemli hale getirirdim, bu vakte kadar vazifemi oldukça başarılı tamamlamıştım. Bir günün sonunda ağaran sabahın ilk ışıkları ile benimsediğim tahtımdan koparıldım.

24 saatin geçişi öğretilmişti bana ama nasıl geçeceği hakkında kimsenin ağzını bıçak açmazdı. Ana rahminden doğmuşlara, henüz anasının sütünün tadını bilmeyenlere, beli bükülüp yüzü bizar olanlara öğretilmediği gibi bana da zamanın nasıl geçeceğini öğretmemişlerdi. Doluyu boşaltmak veya boş olanı doldurmak benim görevim değildi. Ben sadece zamanın ne olduğunu ve benimle arkadaş olanlara hangi zaman diliminde olduklarını bildirmekle mükelleftim. Ancak zamanı yaşadıkça zamanın ne olduğu hakkında birkaç fikre sahip olabilmiştim. Zaman; dizgini olmayan atların art arda koşuşu, ilk yazın kırk ikindi yağışlarının yerini güze bırakışı, önüne set olup durduramadığın, geriye alamadığındı.

Kimi zaman benimle arkadaşlık kuranlar bana bakarak; iliklerine yol almış acının içinde kıvranırken defalarca ekranıma bakar geçmeyen zamandan beni mesul tutar ve bu isyanla hemhal olmuş yakarışını boşaltırdı bazen ise bir azasının ağrısı ile baş edemeyecek hale geldiğinde devasının bende olacağına inanır ve tüm kızgınlığını bende dindirirdi. Kimi zaman ise çok mutlu oldukları anlarda zamanın yavaşlamasının benimle olmasını diler ve bu defa da zamanın hızlılığından beni mesul tutarlardı. Ancak zaman benim kontrolümde olmaz ben ancak olan zamanı benimle arkadaşlık yapana bildirir ve ona bildirdiğim zamanda o ne yaşarsa onun yaşadığı duygu ile hemhal olurdum.

İnsanoğlu mutlu geçen zaman dilimi ile mutsuz olduğunda geçen zaman dilimlerinin hızlarının farklı olduğuna her zaman inanmış ve bu durum beni her zaman tebessüm ettirmiştir. Zaman aynı hızda devam ederdi ancak bunu bir çift gözü kalbine işleyen genç delikanlı ile bir çift göze hasret kalan kıza sorduğumuzda sizlere hep farklı cevap verecektir. Zaman içinde bulunduğumuzdu, ben de bu sebeple benimle arkadaşlık yapan tüm insanların yaşadıklarını yaşayarak onların zamanlarını paylaştım. Onların vadesi bittiğinde benimde vadem biterdi.

Bugün bu taht olarak kabul ettiğim rafa yerleşmiş olmamda bu sebeptendi. En son yaptığım arkadaşlığım son bulmuş, hiç zamanı bitmeyecek gibi yaşayan ancak her gün zamanın bitişinin kendisine bildirildiği gece ve gündüzü yaşayan insanın zamanı sona ermişti. Beni yavaşça kendisinden ayırıp buraya getirmişlerdi, akrep ile yelkovan olduğu yerde kalmıştı ve vademin bitişine işaretti.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Arzu Orun
Bağlantılar:
Yazar
1 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version